CÜBBELİ’NİN DİNİ

Bugün internette gezinirken gözüme bir haber ilişti gözüme, Cübbeli Ahmet diye bilinen Ahmet Ünlü’nün ekibi Kıbrıs'taki camilerde vaaz vermeye başladı ve bunun için 35 kişilik ekip Diyanet İşleri yüksek kurulu tarafından görevlendirildi şeklinde olan haber bomba etkisi yaptı tabi ki bende çünkü Kıbrıs halkının sosyal hayatını az buçuk bilirim, onları hayatında ilk sıraları içki alır.Ben köy köy dolaştım Kıbrıs’ı  50m2 alkalin, 35m2 içki standı, bu dediğim durum bir iki kişi ile sınırlıda değil, tamamı öyle çünkü arz talep meselesi bu. Bize sadece Allah kurtarsın demekten başka bir şey düşmez. Peki, Cübbeliden sonra ne dememiz lazım? Gözünüz aydın Cübbeli geldi kurtuluşa erdiniz mi dememiz mi gerekiyor acaba? Mesela bende Cübbelinin videolarını izlerken adrenalin tavan yapıyor, testosteron hormonları kulaklarımdan fışkıracak nerdeyse. Cübbeli benim adamım ya kim ne derse desin adam ne kadar salâvat o kadar huri diyor bir salâvat getir yüz huriyi götür diyor bir şey bilmese der mi! Cübbelinin referans olduğu tarikat Nakşî tarikatının Halidi koludur. Bütün insanların din, dil, ırk fark etmeksizin arayıp bulamadığı tarikat. Cübbeli bir konuşmasında anlatıyor; öldüğünüzde sorgu melekleri kolunuza girip sizi sorgulama yerine götürürken deseniz ki ben Nakşî tarikatının Halidi kolundanım hemen bırakırlar, yaptıkları yanlıştan derhal vazgeçerler. Ne demek Nakşî tarikatının Halidi kolundan olan birini sorguya götürmek onu yargılamak kimin haddine neyse ki görevliler dönüyormuş bu yanlıştan! Dilerim Kıbrıs halkı da Nakşî tarikatının Halidi kolunun öneminin farkına varır da cennete direkt girerler. Bizim Cübbelinin özellileri saymakla bitmez, kabir azabından korunmak için yanmaz kefen de Cübbeli tarikatının Halidi kolunun özelliklerinden Allah Resulü kızım Fatima babanın peygamberliğine güvenme derken Cübbelinin tarikatına bağlan kurtul demek istediği apaçık ortada! Cübbeliyi anlamak gerek, ben kendimle gurur duyuyorum sürekli Cübbeli videoları izliyorum mesela beni en çok etkileyen konuşmalarından biri de; uçakla giderken türbülansa girmiş uçak, düştü düşecekler yani, ayetler okumuş yalvarmış yakarmış. Uçağın düşmesine ramak kalmış aklına Gavs hazretleri gelmiş, ya Gavs, Cübbeli kulunu kurtar demiş. Cübbeli ister de Gavs geri çevirir mi hiç Gavs ister de dünya tersine dönmez mi? Gavs ister de güneş batıdan doğmaz mı? Gavs hazretlerinin şefaatinden sual olunmaz! Yine Cübbeli Efendi anlatıyor, 15 yıl önce Şeyhinin canını almak için giden Azrail’i hadi oradan ben gelmiyorum diye kovmuş. Hâlbuki bize hep yanlış anlatılmış ölüm geldiğinde bir dakika ne önce nede sonraya kalmaz, herkesin tarihi bellidir diye öğretmişlerdi. Birde melekler Allah emrine göre inerler diye biliyorduk. Hatta Meryem Suresi 64. Ayette ‘Biz Rabbinin emriyle ineriz’ bu ayeti hiç okumamış demek. Ben Cübbelinin her dediğine inanmak zorundayım. Kıbrıs’a gönderilen Cübbelinin dinini tebliğ için gönderilen tebliğciler Kıbrıs halkının başına gelebilecek en büyük felakettir. Diyanet-tarikat-Cübbeli üçlüsü… Allah Müslümanların yar ve yardımcısı olsun işimiz zor... Sevgilerimle

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Köksal Akman Arşivi

RİYA

29 Ekim 2018 Pazartesi 18:45
SON YAZILAR