CİNSEL ŞİDDET

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun raporuna göre,2017 yılının Ekim ayına kadar toplam 339 kadın cinayeti olmuş.Ekim ayında erkekler tarafından 40 kadın öldürülmüş, 32 çocuk istismara uğramış,25 kadına cinsel şiddet uygulanmış,Türkiye 

Psikiyatri Derneği'nin yaptığı araştırmaya göre de,istismara uğramış çocuk oranı yüzde 33,son 10 yılda sadece cinsel istismara uğrayan çocuk sayısı 250 bin civarındaymış,yine bu araştırmaya göre çocuk istismarında dünya üçüncüsü olmuşuz.

Bu raporlar ve araştırmaların toplumda ne kadar önemsendiği biliniyor olsa da bu konuyu konuşulur ve tartışılır hale getirdiği için çok önemlidir.Ancak cinsel şiddet konusuna dikkat çekmeyi istatiski verilere bağlamanın sakıncalı yönleri de olabilir. Şöyle ki : oran yüzde 10 olsa tolero edebilirmiyiz? Oran yüzde 1 olsa gündeme getirmeyecekmiydik?
Cinsel şiddet toplumsal bir sorunumuzdur.

Tecavüzlerle ilgili şakalar yapılıp gülünmesi,tacize sessiz kalınması,şiddet davranışlarının onaylanması,seks işçilerinin hedef gösterilmesi gibi tutumlar cinsel şiddetin yaygınlaşmasında önemli faktörlerdir. Uzmanlar,ülkemizde cinsel şiddete uğramamış kadın neredeyse olmadığı görüşündeler.Cinsel şiddet kadın,erkek,çocuk ve

LGBT bireyler dahil pek çok insanı tehdit ediyor.Şiddete maruz bu kişiler,konu tabu gibi algılandığı için genellikle susuyorlar.Cinsel şiddetle Mücadele Derneği gönüllüleri ise "Cinsel şiddet susutukça artar" diyorlar.Yüzdeyüz haklılar.Farkındalığı  artırmak,cinsel şiddeti daha afişe edilir,konuşulur ve tartışılır kılmak,en önemlisi de dayanışma için mücadele veriyorlar.Eğitimciler,seminerler,kampanyalar düzenliyorlar.

Kurban,mağdur yerine "hayatta kalan"kavramını kullanmayı,sapık yerine "fail" demeyi öneriyorlar. Toplumda var olan mağdur/kurban" algısını yıkarak hayatta alan için güçlendirici bir dil ve algıyı yaygınlaştırmak istiyorlar. Ara sıra medyada şiddete uğrayan bazı kadınlar,bunları yapanları afişe ediyorlar.Cinsel şiddetin görünür olması "mağdur
olanın utanması,kendisini suçlaması ve susması"gibi bir takım tabuların yıkılması açısından önemli bir davranıştır.Faillerin belli meslek grubundan,eğitim seviyesinden,ekonomik durumdan,ırktan,yaştan cinsel yönelimden olduğu algısını da yığabilmesine yardımcı olabiliyor.Yalnız ifşaların yasal takip,ve şikayet mekanizmasının işletilmesiyle güçlendirilmesi gerekiyor.

Tüm cinsel şiddetin faillerine sapık deyip geçiyoruz.Peki gerçekten böyle mi?Sizin hiç sapık arkadaşınız,öğretmeniniz,doktorunuz, idareciniz, sevgiliniz,eşiniz,tanıdığınız var mı?Gerçekte faillere baktığımızda ne görüyoruz.Her yaştan, her eğitim seviyesinden,her cinsiyetten,yönelimden,her hayat tarzından,her sosya-ekonomik konumdan,görüşten,uzmanlıktan,meslekten insan görürüz.Fiziksel,duygusal,ekonomik şiddetin failleri kimler olabilirse,cinsel şiddetin faillerini bulmak için de oralara bakabiliriz.

Çünkü cinsel şiddet de diğer şiddet türleri gibi bir çıkar elde etmek amacıyla,soyut ya da somut bir gücün bir başkası üzerinde kullanma biçimidir. Mücadeleye gelince aslında bizimle başlıyor.Değişim istiyorsak öğrenmeye ve uygulamaya başlamalıyız.Örneğin cinsel şiddetin cinsellikle değil,güç ilişkisiyle ilgili olduğunu,cinsel açlıktan
kaynaklanmadığını,faillerin de mağdurların da uzaklarda değil,yakınımızda, cinsel şiddetin gerçekte kuytu ve karanlık köşelerde değil,açık,aydınlık ve güvenli gördüğümüz alanlarda gerçekleşebileceğini unutmadan,kullandığımız dili,seçtiğimiz kavramları,faillere  ve mağdurlara bakış açımızı  bu gerçeklere düzeltmemiz gerekiyor.

O kadınlar ki,bizim analarımız,bacılarımız,eşlerimiz,kızlarımız;gelecekleri çalınan,onurlarına,bedenlerine saldırılan, böylece karşı tarafı aşağılayacak bir zafer elde etme aracı görülen,dünyalarını yitirirken onca acı ve yoksunluktan sonra yeniden yaşamı başlatmak için yeni bireylerin oluşumunda çaba sağlayan dirençli ve yiğit insanlardır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Lütfi Özkan Arşivi
SON YAZILAR