CİN ALİ’NİN SERÜVENLERİ

     Her hafta sonu olduğu gibi bugün de tarihi Amisos kenti hikâyelerimize devam edeceğiz. Hikâyelerimizin gerçek hayatla uzaktan yakından ilgisi olmayıp tamamen hayal dünyasından oluşmaktadır. Bugünkü hikâyemizde Tarihi Amisos kentinde yaşamış Cin Ali lakaplı kişinin maceralarını anlatacağız. Hikâye kahramanımız Rum Pontus İmparatorluğu’nun merkezinde yaşayan bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiş daha sonra eğitim hayatında başlamış, iptidaiyye, vasatiyye ve Darülfünun’u bitirdikten sonra felsefe, mantık ve psikoloji alanlarında eğitim veren mekteplerde çalışmaya başlamış. O günkü adıyla maarif vekaleti olarak anılan vezarete bağlı Amisos kenti şubesinde çalışmaya devam etmiş. Ancak çalışmakta olduğu kurumda birçok skandala da imza atan Cin Ali’nin yaptığı yanlış işlerden ötürü bir hayli başı ağrımış. Hak etmediği halde aldığı harcırahlardan tutun da yaptığı imtihanlarda kendi yakınlarına iltimaslarına varıncaya dek birçok yanlışa imza atan, hatta mesaisine hiç önem vermediği için de birçok sıkıntıya düçar kalan Cin Ali, geçirdiği soruşturma sonrasında memuriyetten atılmakla baş başa kalmış.

    Hakkındaki soruşturma dosyası o kadar kabarıkmış ki memuriyet hayatının bitmesi zaruri hâle gelecek kadar yanlış işler yapması sonucunda müfettişi umumlar tarafından hazırlanan dosyalar Amisos Eğitim Yöneticisi’nin önüne konmuş. O dönemde İmparatorluğun Maarif Vezareti Hizbi Şimali Demokrat  (demokrat solcular) adlı hizbin elindeymiş. Vezaretin Amisos idarecisi de Menyamin Netenyahu’nun dedesi İnanların Menyamini imiş. İnanların Menyamini Cin Ali’yi atmak üzere dosyasını imzalamak üzereyken Cin Ali bir yolunu bulup ona ulaşmış. Ama nasıl ulaştığı, ona ne teklif ettiği henüz tarih kitaplarındaki yerini bulamamış. Ancak teklif ettiği şey o kadar cazip bir şey imiş ki İnanların Menyamini teklifi geri çevirememiş ve Cin Ali’nin memuriyetten ihraç kararını imzalamayıp, dosyayı ortadan kaldırmış ve bir daha kimsenin bulamayacağı bir hâle getirmiş.

      Aradan bir zaman geçip İmparatorluğu idare eden yönetim değişip Hizbi Ebyaz idareyi ele alınca Cin Ali soluğu Hizbi Ebyaz’ın temsilciler meclisinin Amisos temsilcisi olan Korkusuz Adam lakaplı temsilcinin yanında almış. Korkusuz Adam da onu Maarif Vekaleti’nin Amisos bölgesindeki şubesinde idareci yapmış. Cin Ali uzun bir dönem Korkusuz Adam’ın yalakalığını yaptıktan sonra Tavil Racül’ün siyasetteki etkisinin azaldığını görmesi sonucunda anında kıblesini Botokslu siyasetçiden yana çevirmiş. Botokslu siyasetçiyi Amisos kentinde reisi kebir yapabilmek içim bir hayli uğraş vermişler ama Botokslu’nun vizyonu, misyonu, bilgi birikimi buna müsait olmadığından böyle bir durumun olma imkanı da yokmuş. Cin Ali Maarif Vekaleti’ndeki görevinde de sıkıntılar yaşamaya başlayıp oradaki görevinden alınacağını da anlayınca soluğu Botokslu siyasetçinin Kanarası’nda almış ve anında tayinini buraya yaptırmış.

      Botokslu siyasetçi bomboş bir siyasetçi olduğundan Cin Ali’yi çok böyyüük bir adam zannedip onu yardımcısı yapmış; sadece yardımcısı yapmakla da kalmayıp tüm yardımcılarını da ona bağlayıp Cin Ali’ye sormadan hiç bir evraka imza atamaz hale getirmiş onları. Botokslu’nun yardımcıları bu durumdan çok rahatsız olmalarına rağmen yapabilecekleri bir şey olmadığından sessiz kalmak zorunda kalmışlar. Ama ellerine geçecek ilk fırsatta Cin Ali’ye yapmadık şey bırakmayacaklarını da herkes biliyormuş. Cin Ali bu kadar büyük yetkileri alır almaz ilk iş olarak Kanara’nın parasıyla Botokslu siyasetçinin sesi olacağını düşündüğü bir Risale satın alır ve risaleye Botokslu’nun kiralık adamı olarak da Mavro işkilo( kara köpek) lakaplı yazmanı kiralayarak Botokslu’nun kiralık adamı olarak çalışmasını temin eder.

     Botokslu siyasetçinin gece gündüz tek düşündüğü şey reisi kebirlik makamına oturmak için neleri yapabileceği imiş. Bu minvalde her fırsatta İmparatorluk başkentine gidip İmparator’a yakın kişilere hediyeler, akçeler, altınlar vermek suretiyle İmparator’a yaklaşmaya çalışırmış. Hatta İmparator’un danışmanlarını Amisos kentine getirip onları ağırlar, sohbetler yaptırır, halkın parasını bu insanlara çat çur edermiş. Bu konudaki en büyük sırdaşı ve destekçisi de Cin Ali İmiş. Cin Ali’nin de en büyük amacı Botokslu’dan boşalacak olan Kanara Reisliği’ne oturmakmış ama bunu Rüyasında bile göremeyeceğini bilmeyecek kadar da ahmakmış. Zira oranın adamının, Yılmazların Hocası olan bir arzuhalci olacağını herkes bilmesine rağmen o bilmezmiş. Aslında Kervanbaşı bunun sinyalini vermiş bile, arzuhallerini Yılmazların Hocası’na yazdırdığını kamuoyuna açık etmesine rağmen Cin Ali’nin bunu anlamamış olması ne kadar ahmak birisi olduğunun deliliymiş. Hikâyenin sonunda Botokslu’nun ve Cin Ali’nin hayallerinin suya düştüğünü özetleyerek hikâyemize son veriyorum. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR