Seçim meydanlarında gerçek demokrat ve demokrasinin de garantisi biziz diyor sayın Kılıçdaroğlu.Şüphesiz günümüzde çağdaş anlamda ve evrensel boyutta en büyük primi demokrat olmak ve demokrasiyi savunmak yapıyor.Demokrasi,halkın gücüne dayanan,halkın kendi değer ve isteklerine göre dizayn edilen bir rejim şekli,bir sistem,bir yönetim örgütlenmesidir.Demokrasilerde hakim güç halktır,tabandır,temeldir,köktür.Bir binaya benzetirsek bina temelden destek alır ve sağlam durur.Bina sağlam temele oturur ve oradan güç alır.Değilse bir bina yukarıdan aşağıya doğru desteklenmez,güçlenmez.Çatıdan veya katlardan binayı güçlendiremezsiniz.Bir ağaç da köklerinden beslenir , güçlenir ve büyür. Kökü olmayan veya kuruyan ağaç ölür,zaten kökü kuruduğu için ölür.Denilebilir ki yukarıdan güneş ışınları ,dallardan,yapraklardan fotosentezle ağacı besler.Doğrudur,ama,güneş  sadece ağacın kökleri vasıtasıyla çektiği besinleri, mineralleri  besine çevirebilir.Kök yoksa veya kökten bir şey gelmiyorsa, güneş de bir işe yaramaz, fotosentez oluşmaz ve ağaç kurur.Öyle olsaydı kuru ağaçlar güneşte yeşerirlerdi.
Bunları şunun için örnek verdim. Devletler,milletler de böyledir.Tepeden dizayn edilen rejimlerle halk yönetilmez.Çünkü siz halka rağmen halkı yönetmeye kalkarsanız,bu mutsuzluk ve huzursuzlukları  doğurur. Çünkü doku uyuşmazlığı olur.Afrika ve Orta doğudaki sancılar bu zihniyetlerin eseridir.Ülkemizde yeni rejimi kuranlar akşam Osmanlı yattılar, sabah Cumhuriyetçi kalktılar.Bu karar ve değişiklikte halka sorulduğunu ve Anadolu insanının kabul ve rızasının alındığını hiç kimse söyleyemiyor.Rejim tepeden bir avuç elit,jakoben tarafından ve silahlı kuvvetlerin de katkısıyla düzenlendi.Bunu yapan parti de Halk Partisi(!) adını aldı.Binayı çatısından inşa etmeye,veya ağacı dal ve yapraklarından beslemeye,büyütmeye başladılar.Egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olduğu duvarlara yazıldı ve sadece bir slogan olarak kaldı.Ülkemizi 1923 den 1950 ye kadar tek parti ile  yönettiler. Kurulan muhalefet partilerini 1925 de  ve 1930 da kapattılar.Böylece Cumhuriyeti yıkılmaktan korumuş oldular(!).Bu tek partiye girmeyi reddedenler ,haklarını geri isteyenler, karşı koyanlar sindirildi, itildi.Kendi parti mensupları taltif edildi,devletin imkanları onlara aktarılırken muhalefete hiçbir yardım yapılmadı,ikinci sınıf vatandaş kabul edildi; İstiklal mahkemelerinde süründürüldü.(Hala bu dönem serbestçe tartışılamıyor,ben de ancak bu kadar değinebiliyorum) 1950 de yapılan ilk serbest demokratik seçimle halkın kahir ekseriyetinin bu partiyi reddedip Demokrat Partiyi iktidara getirmesi( 487 m.vekilinin 408 i D.P.,79 u C.H.P),bu zihniyetin halk tarafından ne derecede tasvip ve kabul gördüğü,ve halkın bu süre zarfında ne derece çile çektiği ortaya çıkmış oldu.Bu seçim ilk ve en büyük referandumdu.
Bu dönemde halk ilk defa demokrasi ile tanıştı.Bayram yaptı.Özüne döndü,özgürlüğüne ve değerlerine kavuştu. Adam yerine kondu,fikri ve düşüncesi soruldu.Vatandaş olduğunu fark etti.Kalbi ve kafası rahatladı.Ekonomik refaha da kavuştu. Ama halkın bu rahatı ve mutluluğu çok sürmedi. Bunlar yine rahatsız oldu.1960 darbesiyle halkın demokrasisini tekrar gasp ettiler.Onların kafasındaki, ama halkın değerleriyle taban tabana zıt yeni bir ulus yaratma projesi henüz tamamlanmamıştı.İnsan onuruyla bağdaşmayan işkence ve hakaretlerle muhaliflerini cezalandırdılar.Halkın Başbakanını ve iki bakanını asarak idam ettiler. Zihniyetlerini tekrar tahkim ettiler.Daha sonraki yıllarda da Orduyu yanlarına almak suretiyle yaptırdıkları darbelerle Anayasayı,yüksek yargıyı,medyayı, üniversiteleri,Tüsiadı ve başka kurumları zaman zaman yeniden yapılandırdılar ve zihniyetlerine hizmet eder hale getirdiler. Bu, tepeden, vesayetçi ,antidemokratik ve resmi ideolojik yapı son yıllarda halk tarafından değiştirilmeye çalışılıyor,mücadele budur.
Şimdi sormak istiyorum:
1-Halka rağmen tek parti rejimini kuran,askerleri bu antidemokratik rejimi korumayla görevlendiren,bunu Anayasaya sokan,her fırsatta darbeleri destekleyen CHP mi demokrattır?
2-1946 seçimlerinde açık oy,gizli tasnif  kararını alıp ,DP nin oylarını kendilerine,kendi oylarını da DP ye yazdırarak hileli iktidar gaspını yapanlar mı demokrattır?
3-Yıllardan beri seçimle iktidara gelemeyeceklerini bildiklerinden,tahammül edemedikleri sağ partilerin iktidarını engellemek,iktidarları zayıflatmak,çalıştırmamak,kaos çıkartmak, sonra da orduyu göreve çağırmak mı demokratlıktır?
4-Halkın seçtiği meclisin , halkın insani hak,özgürlük ve demokratik taleplerini  karşılamak üzere çıkardığı yasaları ,aldığı kararları iptal ettirmek için her defasında yüksek yargıya koşan CHP mi demokrattır?
5-12 eylül 2010 da, Anayasada demokratik açılım,özgürlük ve sivilleşme yönünde yapılan değişiklik referandumuna hayır oyu veren ve verdirmek için elinden geleni yapan CHP mi demokrattır?
6-Demokratik ,yani meşru yollarla iktidara gelen hükümetleri çalıştırmamak,darbelerle alaşağı etmek için kurdukları tertip ve tezgahları ortaya çıkan,çuval çuval belgelerle kanıtlanan ve her gün bir yenisine ulaşılan Ergenekonculara sahip çıkmak,yargılanmalarını engellemeye çalışmak ve henüz temize çıkmamış bazı mensuplarını kurtarmak için aday yapan CHP mi demokrattır?
7-Kemalist ideoloji gereği Anayasaya sokulan milletvekili andındaki, ”….Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma…” şeklindeki ,bütün partileri tekpartilileştirmeyi amaçlayan ve onları tek parti ile bağlayan ifadenin metinden çıkarılmasına evet diyecek midir?
8-Seçimden sonra Cumhuriyet tarihinde ilk defa yapılacak olan tamamen sivil bir Anayasaya yardımcı olacak,destek verecek midir?
9-Kuruluşundan beri, iktidarda olduğu süreler zarfında halka yapılan haksızlık ve ,zulümlerden dolayı halktan özür dilemeyi ,paradigmasını gözden geçirmeyi, geçmişiyle yüzleşmeyi,ilişkisini kesmeyi, halkla barışmayı, halkın  özellikle dini ve manevi değerleriyle bütünleşmeyi ve özde halkın partisi olmayı düşünüyor mu?
10-Artık bundan böyle tamamen halktan değil de ordudan güç alma,medet umma huyundan kesin olarak vazgeçecek mi?