CAMİLER VE SOSYAL HAYATIMIZ

Camiler sosyal hayatımızın olmazsa olmazlarından olan ibadet mekânlarımızdır. Allah Resul’ü sav inşa ettiği ilk Kuba Mescid’inin imarından zamanın imkânlarına göre bu günlere ışık tutan bir hassasiyet göstermiştir. Yani bir Külliye bilinciyle yapılmıştır. Ecdadımız da bunun nefis örneklerini vermiştir.
Camilerimizi sadece namaz kılınıp çıkılan bir yer olarak düşünmek çok dar bir mantıkla düşünmek olur. İslam’ın temel ilkelerine de uymayan bir bakış açısı olur.
Camiler, Kitap ve Sünnet ile ilişkimizi söylemlerimizi ve eylemlerimizi çatısı altında yoğuracağımız, şekillendireceğimiz mekânlardır. Cami bu anlamda bir okuldur, müfredatını Kitabullah’ın belirlediği, uygulamasını rasulullahın örneklediği, talebelerinin de mü’minlerin olduğu bir okuldur.
Müslüman, söylem ve eylemleri, iş ve ilişkileri, tutum ve davranışlarıyla bütün hayat tarzını Kitab’a uygun kılan kimsedir. İslam toplumu da cami merkezli oluşan bir toplumdur.
Camiler haftasını idrak ettiğimiz bu günlerde kendimizi bir sorgulamalıyız. Konusu da KİTAP olan bu haftada bizlerin cami ve Kitabullah’la ilşkilerimiz hangi boyuttadır? Yaşantımız ve davranışlarımız HİKMET DOLU KİTABA ‘. UYGUNMUDUR?
Külliye, camii ile birlikte hamam, medrese, mektep, imaret, türbe, kütüphane, aşevi, darüşşifa, kervansaray, çarşı,tekke, zaviye binalarından oluşan yapılar topluluğu.
Gördüğünüz gibi,i bir cami külliyesinde olan bölümler insanın sosyal hayatının vazgeçilmezleridir.Bu bölümlerin bilimsel tariflerini de koyalım da daha net anlaşılsın.
Hamam (Arapça حمّام, hammâm), özel bir düzenle ısıtılan sıcak ve soğuk suyu bulunan, yıkanma amacıyla kullanılan yapı.
Medrese, Müslüman ülkelerde orta ve yüksek öğretimin yapıldığı eğitim kurumlarının genel adı. Medrese kelimesiArapça ders (درس) kökünden gelir.[1] Medreselerde ders verenlere "müderris", onların yardımcılarına "muid", okuyanlara "danışmend", "softa" veya "talebe" adı verilir.
Mektep (Arapça: مكتب)[1] ya da Mektebe (Arapça: مكتبة)[2] ya da Mektephane (Farsça: مكتب، مکتبخانه) (Diğer harf çevirileri: maktel, mekteb, mektep, maktab), el- küttab olarak da anılır.(Arapça: الكتَّاب Kottāb )[3] (Arabic: “school”), ilkokul anlamına gelen Arapça sözcüktür. Çocuklara İslami konuları, okuma, yazma ve grameri öğretme önceliği olan bir kurum olsa da diğer pratik ve teorik konularda da eğitim vermiştir. 20. yüzyıla kadar mektepler dünyasında kitlesel eğitimin yegâne adresi olmuştur.
İmaret veya imarethane, Osmanlı Devleti döneminde yoksullara yardım amacıyla oluşturulan hayır kurumları. Başlangıçta imaretlerde; şehir dışından gelenlere, yolculara, yoksul ve düşkünlere yiyecek, sağlık ve giyecek yardımı yapılırdı. Sonraları ise imaretler sadece yemek verilen yerlere dönüşmüşlerdir.
Türbe, devlet adamlarının veya din âlimlerinin mezarlarının bulunduğu oda şeklindeki binaya verilen addır. İçerisinde çoğunlukla ünlü kişilerin gömülü bulunduğu anıtsal tarihi mezarlar için de türbe kelimesi kullanılır. Türbeler çoğunlukla eski çağlarda yaşamış önemli insanların yattığı yerlerdir.
'Kütüphane’ anlamına gelen ve genellikle Batı dünyasında yaygın olarak kullanılan ‘bibliothek’ kelimesinin aslı Eski Yunancadır ve biblion kitap, theke saklandığı yer demektir. Türkçedeki kütüphane ise, Farsça ve Arapça kökenli kütüb (kitaplar) ile Farsça hane (ev) kelimelerinden türemiştir ve kitapların evi anlamına gelmektedir. 
Aşevi, muhtaç ve faikrlere ücretsiz pişmiş yemek dağıtan yer veya kurum
Darüşşifa, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde, kendine özgü mimari biçimleriyle cami, medrese külliyesini bütünleyen, sağlık yurdu ve hekimlik okulu işlevini gören yapılara verilen ad.
Günümüz de de cami inşa ederken, imar planları yapılırken bu mantıkla hareket etmek gerekmektedir. Aksi takdirde camilerden gerçek anlamda istifade edemeyiz. Camiler en azından yanlarında bir eğitim kurumu ve garip gurabanın karnını doyuracağı yerler olmalıdır.

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Cemal Özdemir Arşivi
SON YAZILAR