BÜYÜKŞEHİRDE BAZI ŞEYLER DÜZELMEYE BAŞLADI

Büyükşehir Belediyesi tam 29 yıl sol zihniyetin hegomenyasında oldu, merhum Muzaffer Önder’den başlamak suretiyle iki dönem Muzaffer Önder, dört dönem de Rezil Hazretleri, pardon Vezir Hazretleri olmak üzere tam altı dönem sol zihniyet tarafından yönetildi. İlk dönem Anaptan seçilmiş olmasına rağmen Belediyeye tek bir tane sağ görüşlü adam almayan Rezil, pardon Vezir Hazretleri daha sonra AK Partiden seçildiği dönemlerde de aynı tavra devam etmekten geri kalmadı. Merhum Önder sol zihniyetliydi ama asla ve kata akçeli işleri olmadığı gibi bu işlere tevessül edenler en yakınlarında dahi olsalar anında işlerine son verirdi. Ayrıca en ufak bir ırkçılığı olmayan Önderden sonra Belediyeye alınanlara bakıldığında üç vasıftan birisi olmayan asla ve kata Belediyeye alınmazdı. Bu vasıflar nelerdi derseniz ilk ve vazgeçilmez vasıf Çerkezlik, ikinci vasıf Karayolcu olmak ve üçüncü vasıf da sol zihniyetli olmaktı. Bu üç vasıftan birisine sahip değilseniz o Belediyenin kapısından içeriye girme imkanınız olamazdı, şöyle veya böyle görseniz bile benim gibi çekmediğiniz çile, yaşamadığınız sıkıntı kalmazdı.

 

    Adam Belediyeyi öyle bir hale getirmiş ki inanın Demirperde ülkelerinde daha olmayan bir despotluk ve ırkçılıkla yönetilmekteydi, ne kadar akrabası varsa tamamı ihalesiz iş vermekten tutun da işe almalara kadar yapmadığı kalmadı. Ben şahsen Çerkezlerin edep, adap, erkan konularındaki aldıkları terbiyeden ötürü o insanları çok severim ama bu adam ırkçılık konusunu o kadar ileriye getirdi ki aklınız şaşar. Geçtiğimiz yıl bir akrabam oğlunu Merzifona askere getirdi, orada tanıdığı bir arkadaşı onu köyüne davet etmiş, akrabam da yok diyemediğinden gitmiş adamın misafiri olmuş. Adamın köyü Vezirköprüye bağlı Tavşanlı köyü, köyün tüm hane sayısı 11 ama hepsi Çerkes olduğundan bizim Rezil gitmiş oraya kendisine yazlık ev yaptırmış, yetmemiş birde Merzifon tarafından köye beton yol yaptırmış. Merzifon tarafında yaptırma nedeni, oradan köye ulaşım daha yakın olduğundan yaptırmış. Adamda Allah korkusu olmadığı gibi kanundan çekinmede yok, Merzifon’a Samsun Belediyesi yol yapamaz ama Rezil olursan yaparsın. Bu konu geçtiğimiz aylarda gündeme geldi, neden yolun Vezirköprü’den değil de Merzifon’dan yapıldığı soruldu ama cevap veren olmadı. Adam Belediyeyi Derebeylik gibi yönetti.

 

    Otuz yıl aradan sonra nihayet Milliyetçi bir Başkan Belediyenin başına geçti ama adamın işi o kadar zor ki anlatamam, otuz yılda doldurulan üst düzey kadroların tamamına yakını ya Çerkez, ya Karayolcu veya sol zihniyetli, bu adamları görevden alıp yerine müspet insanları koymak kısa zamanda olacak bir iş değil. Zihni Başkan İmar İnşaattan başlamak suretiyle bazı güzel icraatlar yaptı, Büyükşehir Belediyesinin denetimi yapılamayan ve tüm kaçak, göçek işlerin döndüğü yer İmar inşaat Limited Şirketidir, tüm akçeli işler bu şirket üzerinden yürütülür, kimse de bu şirketi denetleyemez. Belediyede olduğum dönemde Meclis Denetim komisyonu denetlemek istedi, yer yerinden oynadı Rezil olaya müdahil oldu. O şirkette olmaması gereken iki önemli isimden birisi olan her dönem birilerine yağcılık yaparak hayatını sürdüren kişiyi Zihni Başkan oradan almakla çok güzel bir iş yaptı ancak orada Rezilin köylüsü olup kendi işini kaybedip işsiz kalınca oraya alınan boyu uzun aklı kısa Rezilin yancılarından ve köylüsü olan ve orada olup, biten her şeyi Rezile rapor eden Karadoğan var, onun da derhal oradan alınması lazım.

 

     Ayrıca İmamlıktan gelme Kültür Dairesi Başkanı var, onun kadar tehlikeli, onun kadar sinsi, onun kadar iş bilen birisi o belediyede yok, adam imamlıktan geldi oraya ben de o dönem oradaydım, Mustafa Çakır istedi onu, Kayınçom olmaz dedi, Merhum Kayıkçıbaşı benden rica etti, ben de Kayınçomu ikna edip oraya alınmasına bişe demedi ama adam o kadar becerikli bir adam ki anlatamam. Kültür Dairesine bağlı otoparklardan, işletmelere, yurtdışı seyahatlerden zamparalık işlerine, Rusya’dan oroptimistleri pardon tanıtım mankenlerini Samsun’a getirip Belediyenin otelinde konaklayıp onlarla geceleri hoş sohbetler!..... eden bu böyyüüük imamdan dönme Daire Başkanının da derhal ve behemehal o işten el çektirilmesi Zihni Başkanın olmazsa olmazı olmalı.

 

    Cukkacıbaşının meclisten geçen kütle yoğunlukları, plan tadilatları ve revizyonlarla ilgili yaptıklarını sağır sultan dahi biliyor. Zihni Başkan onu oradan hemen alması mümkün değil, zira seçim geldi çattı ama meclise gelen imar planlarındaki kütle yoğunluklarına, plan değişikliklerine ve imar değişikliklerine çok dikkat etmek zorunda aksi halde manen vebal altında kalır. On yıldan beri hakkında yazı yazmadığım için sürekli eleştirildiğim Genel Sekreter Coşkun Beye gelince Allah için doğruyu söylemek gerekirse Coşkun beyin akçeli işi olmaz, düzgün adamdır alavereden dalavereden anlamaz, oğlunun daire Başkanı olmasını bizde eleştirdik ama adamın bu güne dek elle tutulur tek eleştiri konusu olacak işi de bu. Allah kulu Coşkun Beyin akçeli işi olduğunu söyleyemez, ikiz kulelere onu merhum Kayıkçıbaşı soktu, adamın olaydan hiç haberi bile yoktu ben şahidim. Otuz yıl aradan sonra Büyükşehirdeki müspet gelişmeler toplumu ziyadesiyle memnun ediyor, umarım devamı da gelir, Zihni Başkan benim Şeyhim Ali Duranın Medresei Yusufiyeden dava arkadaşı, yanı benim yanımda Şeyhimin korumasında olan Zihni Başkana doğru işlerinde her türlü desteği vereceğimizden kimsenin şüphesi olmasın, amacımız üzüm yemek bağcıyı dövmek değil diyerek sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
17 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR