BUGÜN ÜÇ KONUYU DEĞERLENDİRMEK ZORUNDAYIZ

Önemlerine ve gündemdeki  yerlerine binaen üç  konuyu değerlendirmemiz gerekiyor. Bunlardan ilki  dün Metro Holding Yönetim Kurulu  Başkanı Galip Öztürk'ün  yaptığı basın açıklamasıdır. Gazete olarak bir hafta boyunca yayınladığımız Samsunspor Kulübü ile ilgili İçişleri Bakanlığı Müfettişleri'nin 2002 yılında yaptıkları teftiş sonucu Valilik makamına bildirdikleri raporda kulübün yaklaşık yirmi milyon dolarının kayıp olduğunu bu paranın kulüp yöneticilerinden İsmail Uyanık, Yusuf Yılmaz ve Şakir Özon tarafından kulübe ödenmesi gerektiğini açıkça yazmış olmasına rağmen en ufak bir yaptırımın uygulanmamış olması ve mahkemenin 2000 yılındaki kulüp hesaplarında sorun olmadığı için sanıkların beraatine karar veriyor. Müfettişin tuttuğu raporda kulübün zarara uğratıldığı çok net bir şekilde belirtilmiş olmasına rağmen sanıkların beraat etmeleri çok enteresan bir durum.

Galip Öztürk Bey'in yaptığı  açıklama çok güzel bir açıklama olup kulüpten üç milyon dolar para alacak olan İsmail Uyanık'ın bu parayı almaması gerektiğini açıkça ortaya koyması dürüstlüğün ve cesaretin açığa vurmuş şeklidir. Bu duruşu şehirde yaşayan herkesin desteklemesi gerekir, hatta sadece desteklemekle kalmayıp, bu konuda çok ciddi kamuoyu yapmaları gerekir. İnsanlar onca uğraş verip, sıkıntı çekerken hak etmedikleri halde kulüp hesaplarına temlik koyanlara bu toplum gerekli tavrı göstermedikçe kimse Samsunsporluyum demesin. Samsunsporlu olmak sadece gönül vermekle olmaz, kulübün her sıkıntısında yanında olmak zarureti var.

            İkinci konumuz Gazi Devlet Hastanesi'nde yapılmak istenen operasyonla ilgili yazdığımız yazı ve gelinen nokta. Yazıyı yazdıktan sonra dün bir hayli telefon aldım, ummadığım insanlar aradı ve yazdıklarıma çok sevindiklerini ifade ettiler. Bu konuda gelinen nokta geçtiğimiz hafta  başhekimliğe atanması  için uğraşılan arkadaşımız Gazi Devlet Hastanesi!ni bir kolaçan edip, etrafını güzelce dolaşmış. Hastane müdürü yaklaşık üç, dört yıldır izin kullanmamış olmasına rağmen dün üç hafta izne ayrılmış. İşe gitmeden maaş alan ve kendi yerine imza attıran arkadaşlarımızın evraklarını yayınlayacağımızı ifade edince felaket tutuşmuşlar ve olayla uzaktan yakından ilgilerinin olmadığını çok büyük yeminlerle ifade etmişler.

            Bu dosyayı yayınladığımda ortalık bir hayli karışacak ancak bazı arkadaşların ekmeğinden olacağından endişe duyduğumdan şimdilik yayınlamayı düşünmüyorum. Ama bu yayınlamayacağım anlamına gelmez. Bunu söylerken kimseyi tehdit ettiğimi sanmayın buradaki asıl amacım bu insanların kendilerine çeki düzen verip boyunlarından büyük işlere girmemeleridir. Bu arkadaşlar insan olarak iyi insanlar ancak işlerinden ziyade boş işlerle veya kapasitelerini aşan konularla uğraştıklarından kendilerini unuttuklarından biraz kendilerine gelmeleri için onlara dostluk yaptığımın farkına varmaları gerekir.

            Üçüncü  ve son konumuz  ise  İmam  Hatip Lisesi mezunlarının verdiği pilav gününde yazdığım köşe yazısı ve yaptığımız haber sonunda İlim Yayma Vakfı  yöneticileri pilav yemeden töreni terk etmiş olmaları beni çok üzdü!.. Bu kadar takva!... Bu kadar samimi!... Dava adamlarının!.... pilav yemeden töreni terk etmiş olmaları  beni kahretti!....  Bu insanlar bu binalar yapılırken hiç bir yerde yoklardı, yukarı ki okullarda altmış civarında derslik bu fakirin dernek başkanlığı döneminde yapıldı, şimdi tepe, tepe kullanmalarına bir şey demiyoruz ancak İntifa Hakkı İmam Hatip Lisesi (Kız İmam Hatip) olarak kullanılmak kaydı ile Milli Eğitim Bakanlığı'na verilmiş olmasına rağmen binaları okula tahsisi etmek istemeyen vakıf yönetiminin Milli Eğitim Bakanlığı'ndan 30.000 TL kira talep etmesi akıllara durgunluk verecek durumda.

            Bu konuda yapılması gerekenler yapılmaz ise dokümanları toparlayıp mahkemeye vereceğimden kimsenin şüphesi olmasın. Bu binaların imar durumu açıkça ortada iken binaları farklı amaçla kullanmaya kalkanlara bunun hesabını sormayacağımı zannedenler çok yanılacaklar, hatta orada açılan ana okulunun dahi yasal alt yapıya sahip olmadan ruhsat aldığını bilmediğimi sanmasınlar. Orada yapılan hizmetin karşısında olmadığımdan bu işin üzerine gitmedim şayet ukalalıklarına devam ederlerse o konuyu da yargıya taşıyacağımı ve imar durumunda İmam Hatip Lisesi alanı yazılı bir binayı farklı amaçla kullanmanın ne olduğunu onlara göstereceğimden emin olabilirler. Allah'a şükürler olsun ki bu şehirde düzgün insanlar da var. Olayları gayet güzel tahlil ediyorlar ve gerekli tavrı koyuyorlar. Biz de bu insanların ve doğruların yanında olmaktan onur duyarız. Kalın sağlıcakla

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
7 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR