Bucaspor'u tanıyalım

Bucaspor 1928 yılında kurulan köklü bir takım, kağıt üzerinde. İzmirin 5. büyüğü. Kulübun renkleri ilk günlerinden beri Sarı-Lacivert. Kulübün armasında bulunan üzüm salkımı, Buca'nın eski günlerindeki üzüm bahçelerinden esinlenerek takımın armasına ilham vermiş. Bu sene Bucaspor yönetimi amblemi değiştirmeye çalıştı, ancak taraftarların yoğun baskısı ve protestosu ile bu kararını geri çekmek durumunda kaldı. 1984 yılında profesyonel 3.ligin kurulmasıyla bu lige katılan Bucaspor , o tarihlerde bile futbol okulları açarak altyapıya önem vermiştir.1990 yılında 2.lige yükselen Bucaspor , o tarihten bu yana hiç küme düşmemiş ve bu sezon 19 sene sonra bank asya'ya çıkma başarısını göstermiştir. Bucaspor , abartısız söylüyorum Türkiyenın en iyi altyapı düzenine sahip takımlardan birisidir. Belki maddi ve tesis kaynakları olarak yarışamaz İstanbul takımları ile ama , açtığı futbol okulları ve scout ekipleri Türkiye'de örnek gösterilecek kapasitede. Şu an İzmirde kendi yağında kavrulabilen , borç-harç içinde yüzmeyen tek kulup Bucaspor. Kaşıyaka-Göztepe-Altay gibi camialar arkalarını zengin işadamlarına ve holdinglere yaslamışken ; Bucaspor yerel yönetimin kendisine sağladığı kalıcı gelirlerle mücadele ediyor. Geçtiğimiz yıla kadar altyapıdan aldıkları genç oyuncularla orta sıralarda mücadele eden , onları satarak çarklarını döndüren bir takımken geçtiğimiz sene flaş transferler , büyük bütçeler ve kenetlenmiş bir camia ile bank asyaya çıktılar. Geçen sene bile Bank Asya'yı rahat bir şekilde götürecek olan kadrolarının temel taşlarını korudular ve 3-4 nokta takviye ile sağlam bir takım oluşturdular. Teknik heyetlerinde Kemal Kılıç gibi , 2.ligin kurdu duayeni bir hocaları vardı. Sanırım Adanaspor'da çalışmak daha cazip geldi ve takımdan ayrıldı, halbuki camia ve taraftarlar hocaya büyük saygı duyuyordu. Şimdi takıma başına - aslında bugünkü Bucaspor'un mimarı olan- Özcan Kızıltan tekrar getirildi. Takımı ve camiayı çok iyi tanıyan bir isim alışma problemi yaşamayacaktır. Bucaspor'un bir ilginç özelliği de Bank Asya'da olmalarına rağmen teknik heyetlerinde "performans ve analiz antrenörleri" bulunması, yani olaya profesyonel olarak yaklaşıyorlar.
Kadrolarında Ankaragücünün eski kaptanı Yılmaz var , bu sene takımın da kaptanlığını başarıyla götürdü , 37 yasında ama taş gibi oynadı. ( birilerine duyurulur ) Uzun yıllardır transfer oldu olacak derken takımda kalan genç golcüleri Mehmet Batdal , İzmir futbolunun iyi bildiği Türker , Yakup , tecrübeli İlhan Özbay, Erman Güracar gibi kaliteli isimleri var, kadro kalitesi olarak oldukça iyiler. Samsun'un en büyük ilçesi olan Bafra'dan daha küçük bir ilçe takımının geldiği noktanın iyi incelenmesi lazım, sözde bizde büyükşehiriz!
Taraftar profiline bakınca , geçtiğimiz senelerde 2500 kişilik belediye stadında oynuyorlardı , az ama öz , kemik bir taraftar grupları vardı. Yeni stada geçiş ve başarılı günlerin ardından taraftar profilinde bir hareketlenme oldu , özellikle 15-19 yaş arası genç kuşak yaşadıkları yerın takımını sahiplenmeye başladılar . 9000 kişilik yeni stadları Buca Arena ile seyirci profili daha ateşli , daha hareketli olmaya başladı. Stadlarını da eski belediye başkanı Cemil Şeboy yapmıştı , 15 trilyona.
Tesis olarak , İzmirin en iyi tesislerine sahipler . Şahane bir stadları , sosyal tesisleri , altyapı sahaları ve bu altyapıya oyuncu taşıyacak sağlam bir otobüs filoları var. 6-8 yas takımının antremana gittiği otobüs , bizim takım otobüsünden vallahi de daha güzel. Altyapılarında çok değişik yapılanmalar var. Birincisi ; Türkiye'de ilk defa 6-8 yas cocuklara futbol okulu açmaları , ikincisi de sadece kaleci yetiştiren bir altyapı kurumuna sahip olmaları. Bir de bayan futbol takımları var , şimdi de onun altyapısını hazırlıyorlar. Sık sık güncellenen internet sitesine sahipler.
Samsun'un en büyük ilçesi Bafra kadar bile olamayan bir ilçe. İzmir'in uzak yerinde, sapa kalmış herhangi bir sanayi ve ticari katkısı olmayan bir yer. Ağırlıklı olarak üniversite öğrencilerinin ve göçmenlerin yaşadığı bir yer. Ama gel gör ki , bu yola baş koymuş insanlar, duruşu belli ve stratejik hamleleri yerinde bir camia ve desteğini esirgemeyen yerel yönetimler. 1.3 milyonluk Samsun kentinin en büyük markası diye azledilen ve onun en büyük ilçesi kadar olamayan bir yerin takımın mücadelesi. Futbol asla futbol değildir, bu yazıdan çıkarılacak çok şey var aslında!
NOT : Maçın hakemi Deniz Çoban. Bu sezon sık sık büyük takımların maçları yönetiyordu süper ligde. En son Bursa-Fener maçındaki pısırık hakemliğinden dolayı dinlendirmişlerdi bi süredir. Bank Asya'da maç vererek cezalandırmışlar bir nevi. Konya bölgesi üst klasman hakemi. Çok uzun süredir alt ligde maç yönetmemiş, bu maçta hakeme dikkat etmek lazım. Özellikle otoritesini geri kazanmak için basit itirazlara bile kartla yaklaşabilir. Buna dikkat çekecek bir teknik heyet veya menajer var mı, sanmıyorum ama biz görevimizi yerine getirelim, oyuncularımızı dikkate davet edelim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mert ORAL Arşivi
SON YAZILAR