BU ŞEHRİN BAKANI, VALİSi NEREDE?

                                       BU ŞEHRİN BAKANI, VALİSi  NEREDE?

       Yazacaklarım, Muhataplarının  işine gelmeyecek! Gelmeyecek ancak hiç kusura bakmasınlar bu gerçekleri birileri yazmak zorundadır. Şayet bu şehirde yaşıyor isek ve bu şehri bir nebze olsun seviyor isek bu şehrin ortak değeri olan Samsunspor Kulübünün gerçeklerini görüp ona sahip çıkmak zorundayız. Aksi halde birbirimizi kaldırmanın ötesine geçemeyiz. Yine bu iktidar döneminde, Bakanlık ve Valilik koltuğuna oturan arkadaşlar iktidarın politikalarına uygun hareket etmez iseler, onlara toplum adına hesap sormak da bizlerin işi olduğunu unutmasınlar. Bu anlattığım çerçevede bugün iki konuya değineceğim konularımızdan birisi, Samsunspor'un Kongreye giderken içerisinde bulunduğu durum, ikinci konumuz ise son günlerde bazı yazılı basın organlarının ısrarla savunduğu Dans olayına, Bakan'ın ve Vali'nin duyarsız kalma olayı olacak.

       Dilerseniz konuya önce Samsunspor'dan başlayalım. Manşet haberimizde de gördüğünüz üzere Samsunspor Kulübü'ne talip olan arkadaşlarımız ile ilgili hâlâ daha devam etmekte olan 2014/4354 İddianame No.lu bir dava var. Bu dava ile ilgili bilirkişi raporları da sizlere sunulmuş durumda. Biz adli yargılama bitmeden kimseye suçlu demediğimiz gibi olayın muhatapları ile de en ufak bir problemimiz yoktur. Şahsen Erkut Tutu Bey'i sevdiğimi de buradan belirtmek isterim. Ancak ortada bir dava var ve  bu davada Samsunspor Kulübü taraf. Neden taraf derseniz, Cumhuriyet Baş Savcılığının açtığı davada Samsunspor Kulübü'nün zarara uğratıldığı ve bununla ilgili sorumluların cezalandırılması talebi söz konusu. Hal böyle olmasına rağmen iddianamede adı geçen arkadaşların, Samsunspor Kulübü'nü yeniden yönetmeye talip olduklarını ve şehirde yaşayan hiç kimseden ses çıkmadığını görünce içim yandı. Neden için yandı derseniz, dava ile ilgili hazırlanan bilirkişi raporuna bakıldığında ortada sıkıntılı bir durumun olduğu gözlenmektedir. Tabii ki buna karar verecek olan biz değil adli yargıdır, ancak Samsunspor Kulübü bu davada taraf olmasına rağmen, davanın karşı tarafında bulunan insanların Kulüp Yöneticiliğine getirilmesi çok ama çok garip bir durum değil mi sizce?

         Peki bu durumu şehrin Bakanı, Valisi ve Basın mensupları bilmiyorlar mı? Elbette hepsinin bildiği kanaatindeyim ama şehirdeki 'Dengeler' adına veya 'Bana değmeyen Yılan bin yaşasın' mantığı ile kimsenin sesi soluğu çıkmıyor. Sizin anlayacağınız her zamanki gibi yine bu iş kaldı Molla Kasım'ın sırtında. Sayın Bakan'ı  ve Sayın Vali'yi  buradan açıkça uyarıyorum. Bu olaya derhal müdahale edip gereğini yapsınlar aksi halde bu toplum ve Tarih onları asla affetmez! Aynı durum 2002 yılında da yaşandı ve o gün İçişleri Bakanlığı Dernek Denetçilerinin tuttuğu raporun gereği yapılmadı ve Kulübün yaklaşık 'Yirmi milyon dolar' parası birilerine gitti, kimseden ses soluk çıkmadı(          Bu fakir ve Süleyman Salur hariç). Şimdi de buna benzer bir durum olmasına rağmen, yine kimsenin sesi soluğu çıkmayınca bu 'fakir' kendisine düşeni yapma gereği duydu. Şehrin Bakanı ve Valisi bu olaya derhal müdahil olmalı, aksi halde sıkıntı büyük. Bu Kulüp 'Kayyuma' gitse bundan çok daha iyi ve en azından kimin ne yaptığı ortaya çıkar da herkes neyin ne olduğunu bilir.

        Gelelim ikinci konumuza; son günlerde gündemde olan konulardan birisi de malumunuz 'Dans meselesi' bu konuda bizden başka doğrudan yana tavır koyan ne siyasetçi, ne bürokrat, ne de basın mensubu olmadı. Konuşmaya sıra geldiğinde, müslümanlığı kimseye bırakmayan, maneviyattan, mukaddesattan bahsedenler bu olayla ilgili o kadar kötü sınav verdiler ki anlatamam. Allah Rızası için o dans resimlerine bir bakın. O kız çocuklarının giydiği kıyafetin inancımızda, gelenek göreneklerimizde ve imanımızda ne kadar ilgisi var söyler misiniz? Bazı basın organlarının bu olayı çıkıp, çok büyük bir iş yapılmış gibi göstermesi de rezaletin başka bir boyutu. İşin daha da ilginç tarafı nedir bilir misiniz? Hani şu Hükümete yakın Sendika var ya, Büro Memur-Sen midir, nedir? Geçtiğimiz hafta çıkıp bu dans gösterilerine destek veren gazetelere boy, boy ilanlar verip Hükümete destek verirken, bu rezaletlerle ilgili en ufak bir beyanat vermemeleri insanı çileden çıkarıyor! Memur Sen İl Başkanı Nejdet Güneysu haberden ötürü arayıp teşekkür etti ancak çok yetersiz bana göre. Sendikanın tüm birimleri bu olaya tepki gösterip yer yerinden oynamalıydı! Öyle yönetici atamalarında ağırlığınızı koyup sıra inancınızın, hatta Destek  verdiğiniz İktidarın politikalarına ters icraatlar yapan Müdür'lerle ilgili en ufak bir beyanat vermemeniz, sizlerin benim gözümdeki yerinizi çok ama çok değiştirdiğini bilmenizi isterim. Bakın bu konuda bu şehirde, taşın altına elini koyan tek kişi bu 'fakir' olmasına rağmen  ne iktidarın Bakanı, ne Valisi, ne de İl Milli eğitim Müdürü  en ufak bir destek verme gereği duymadılar. Biz bu duruşu kimselerden destek almak veya takdir almak için değil, sadece ve sadece inancımızın gereği ve Rabbimizin Rızası için yaptık ve Rabbimizin “Onlar kınayanın kınamasından korkmazlar, sadece benim kınamamdan korkarlar” emrine mazhar olmak için bu tavrı sergiledik. Rabbim doğruların yar ve yardımcısı olması dileğiyle. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR