Dikkat ettiyseniz sığ siyasi polemiklere hiç girmem. Nedenine gelince; karakterim gereği, öyle boş işlerle uğraşmak istemem. Bir şeyi söylediğiniz zaman karşılığı olacak veya toplum inanacak. Yok altılı masaymış, yok zillet ittifakıymış, yok CHPKK imiş bunlar benim ne literatürümde var, ne de düşünce yapım buna uygundur. Dünya görüşümü çekinmeden söylerim, partilere değil davalara inanırım. Takım tutar gibi parti tutmam, yanlışı yapan kim olursa olsun söyler geçerim. Bu yüzden de çok bedeller ödedim ama hiç umrumda değil, gönlüm rahat, vicdanım rahat. Doğru neyse onu yapmanın rahatlığını yaşamaktayım. Kendi dünya görüşüme uygun insanların hatalarını da söylemekten çekinmem, karşı görüşteki insanların doğrularını da söylemekten çekinmem. Herkes önce kendi kapısının önündeki pisliği temizleyecek ondan sonra da karşı tarafın pisliklerini arayacak. Neden böyle bir girişle sözlerime başladım derseniz, toplumda iktidara karşı bir tepki, muhalefete karşı bir sempati oluşmaya başladığı bir gerçek. Bunu görmezden gelmek akla ziyan bir durumdur. Nedeni de açık ve net ortada. Ekonomik sıkıntılar başta olmak üzere sağlıktaki aksaklıklardan alın da adaletteki güvensizliğe, adam kayırmacılığa varıncaya dek pek çok nedeni olduğu açık ve net ortada.

  Ancak olaya farklı bir pencereden bakacak olursak 2019 Yerel Seçimleri’nin ardından Samsun merkez nüfusunun yüzde altmışının üzerine tekabül eden İlkadım ve Atakum ilçeleri yerel yönetim olarak Millet İttifakı tarafından yönetilmekte. Bu belediyelerle ilgili değerlendirme yapmadan önce belediyelerin bağlı olduğu partilerin il ve ilçe başkanları bazında bir değerlendirme yapmak gerektiği kanaatindeyim. Zira bir partinin iktidar olmasının en önemli yollarından biri yerelde gösterdikleri başarıdır. Refah Partisi bu yolla iktidara gelmiştir, Ak Parti’de bu yoldan gitmiştir. CHP’si, İYİ Parti’si de bu yoldan gitmek zorunda olduğu muhakkaktır. CHP bayrağı altında Atakum Belediye Başkanlığı’nı kazanan Av. Cemil Deveci üç yıldan beri hacizlerle, müfettişlerle, ödeme sıkıntıları ile uğraşırken, CHP İl Başkanı olan arkadaşın sesinin çıktığı kadar bağırıp, bu durumu gerek yerelde gerekse ulusalda dile getirdiğini göreniniz veya duyanınız oldu mu? Veya yanına belediye başkanını, meclis üyelerini alıp gazete, gazete dolaşıp durumu anlattığını göreniniz ve duyanınız oldu mu? Aynı şekilde İYİ Partili İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş’ın da bir takım sorunları var, ekonomik sıkıntıları var. İl Başkanı olan arkadaşın belediye başkanını ve meclis üyelerini yanına alarak basın toplantısı yaptığını, iktidara verip veriştirdiğini göreniniz veya duyanınız oldu mu? Hem CHP’nin hem İYİ Parti’nin çok donanımlı meclis üyeleri ve grup başkanvekilleri var, meclislerde de sesleri gür çıkıyor. Onları takdir ve tebrik ediyorum ama il başkanı olan arkadaşların düğün dernek ziyaretlerinin dışında bir iş yaptıklarını ben göremedim, gören varsa söylesin de bilelim.

   Muhalefet dediğin iktidarın yanlışlarını eleştiren, ortaya doğru politikaları koyup bunu toplumla paylaşan, toplumun her bireyine ulaşmak için elinden geleni yapan insanlardan oluşmalı. İl başkanları sürekli basın ziyaretleri, basın toplantıları, kanaat önderlerini ziyaret etmek gibi icraatlar yapmalılar. Bizimkilerin yaptığı tek iş düğün dernek ziyaretleri, geziler, kendi partilileriyle dolaşıp sosyal medyadan paylaşmak. Haa birde kendilerine bağlı belediyelerden birtakım taleplerde bulunup, taleplerine karşılık vermeyen başkanları veya yöneticileri dışlamak. Allah aşkına bunlarla mı iktidara koşuyorlar? Yaptıklarını toplumun bilmediğini, görmediğini mi zannediyorlar? Yerelde zaten Millet İttifakı iktidarı yaşıyor, yaptıkları da ortada, topluma ne vaad etmekteler ki toplum yirmi yıldan beri alıştığı Ak Parti iktidarını bırakıp onlara oy verecek. Ak Parti’nin elbette çok hataları var, iktidar partilerinin yıpranma süreçleri olağandır ama muhalefetin de ortaya bir duruş, icraat vaatleri ve davranış biçimi koymaları gerekmekte. Falanca parti yöneticisinin çocuğunun düğüne katılmakla, falanca partilinin sünnetine katılmakla bu işler olmaz haberleri olsun. 

  Yapmaları gereken en önemli şey iktidarın yanlışlarını alternatif sunmak suretiyle toplumla paylaşmak, toplumun her kesimine birebir ziyaretler yapmak, daha da önemlisi bu yaptıklarını basın yoluyla topluma ulaştırmaktır. Ben doğru neyse söylemekle yükümlüyüm, gerek CHP’nin gerekse İYİ Parti’nin il başkanlarının çok yetersiz olduklarını bir kez daha yineleyerek sözlerime son vermek istiyorum.
Kalın sağlıcakla…