BİLMEM NEYİM HIYAR DİYENE...

BİLMEM NEYİM HIYAR DİYENE TUZU ALIP KOŞMAMAK GEREK

 

Bu günlerde Bülent Akyürek'in kitaplarını okuduğumdan bozuk olan ağızım biraz daha bozuldu, ancak bazı olayları anlatırken insanların gözlerinin içerisine sokmak gerekiyor, aksi halde efendilikle veya ima yoluyla anlatmaktan kimsenin bir şey anlamaya niyeti yok. Bir olayla ilgili genel anlamda haber yapıyorsunuz bunu okuyanların bir kısmının sanki hiç okumamışlar gibi hareket ettiklerini gördüğünüzde o zaman Bülent Akyürek'in içinizdeki öküze oha deyin, yılgın Türkler ve öğle namazına nasıl kalkılır kitaplarında yazdığı üslubu eleştirenlerin hiç de haklı olmadıklarını düşünüyorum.

Gerçekleri konuşmak veya yazmak zor iştir, birçok insanın işine gelmez ancak siz kararlı olursanız, karşınızdakiler kaya dahi olsalar erimek zorunda kalırlar, yeter ki davanızda haklı olun. Bugün bir kaç konu üzerinde durmak istiyorum, birkaç konu diyorum iki konuyu yazınca sayfa bitiyor ancak yapacak çok fazla bir şey yok, gazetenin sahibi olmakla tüm sayfaları alacak halimiz olmadığına göre idare edeceğiz. Bugün üzerinde durmak istediğim ilk konu İl Özel idaresindeki işçilerin başka kurumlara aktarılmasıyla ilgili çıkan yasanın uygulamasında çıkan bazı aksaklıkların giderilmesi için yapılan çalışmalar bitmediğinden uygulamanın geciktirilmesi ile İçişleri Bakanlığı'nın yayınladığı genelgeyi işlerine geldiği gibi yorumlayan çete bozuntusu insanların sanki bu uygulama hiç yapılmayacakmış veya tamamen ertelenmiş gibi ellerine plaketlerle dolaşmalarına izin veren aklı evvel siyasetçiler olacak.

6111 sayılı yasaya ilave edilen madde gereği mahalli idarelerdeki kadro fazlası işçilerin tamamı başka kamu kurumlarına aktarılması gerekmekte. Ancak daha önce belediyelerdeki işçilerin diğer kamu kurumlarına aktarılmasında yaşanan sorunlar nedeniyle aynı sorunların İl Özel İdarelerinde de yaşanmaması için bir düzenleme yapılarak kadro fazlası işçilerin tahsil, diploma, becerilerine göre diğer kurumlara dağıtılabilmesi için yönetmenlik hazırlanmasına karar verildi. Bu yönetmenlik çıkıncaya kadar işçilerin aktarımı ertelendi. Bunu fırsat bilen bazı uyanıklar çete bozuntuları ellerine plaketler alıp kapı kapı dolaşmaya başladılar. İşin enteresan yanı bazı aklı evvel siyasetçiler de sanki kendileri bir şey yapmış gibi bu plaketleri alıp basına boy, boy poz veriyorlar. İnsan bir şeyi yaparken biraz düşünür ve kendisini rezil etmez. Önümüzdeki günlerde ben de elime bir plaket alıp bu siyasetçilere Ramazan ayında havaların serin gitmesinde sağladıkları katkıdan ötürü plaket vermeyi düşünüyorum J

Bugün üzerinde durmak istediğim ikinci bir konu geçenlerde Canik İlçesi'nde AK Parti İlçe Başkanlığı'nın verdiği yemekte yaşanan rezalet. Siyasette olmazsa olmaz konuların başında siyasi disiplin vardır, hangi partiye mensup olursanız olun o partinin genel başkanının ildeki temsilcisi il başkanıdır, ona saygı duymak zorundasınız. Yılmaz Hocaoğlu parti mensuplarına verdiği yemekte İl Başkanı Osman Çetinkaya'ya söz hakkı vermiyor. Nedenine gelince Canik Bölgesi'nde yapılacak olan tartışmalı viyadükle ilgili Osman Çetinkaya kendisini ortaya koymamış ve mücadele etmemiş diye ona tavır koyuyor. İyi güzel de sen kimsin de böyle ahlaksızca bir tavır içerisine giriyorsun, bu şehrin milletvekilleri var, eski, yeni bakanları var, Belediye Başkanları var, Valisi var, var da var, yani sen zurnanın son deliğisin sana sıra gelinceye kadar bu konuda konuşması gereken o kadar çok adam var. Belki de sana sıra gelinceye kadar bu iş çoktan hallolmuş olacak. Bak ben yıllarca siyasette bulunmuş ve bu konuya senden çok daha fazla vakıf olmama rağmen henüz bu konuda yazı dahi yazmadım, çünkü işin içersinde çok enteresan hesaplar var, aşağıya tükürsen sakal, yukarıya tükürsen bıyık misali bir konu olduğundan işin içerisine girmek istemiyorum, sen bu işlerden ne anlıyorsun da neyi konuşuyorsun çok merak ediyorum.

Bugün üzerinde durmak istediğim üçüncü konu Gazi Devlet Hastanesi'nin Bilgi İşlem Veri Hizmetleri ihalesini alan Atlas Ltd. Şti.'nin yapmak istediği bazı uygulamalar ve şirket yöneticilerinin ötede beride bir bakanın adını kullanarak yaptıkları usulsüzlükleri baskı uygulamak isteyerek yaptırmaya kalkmaları idi, ancak yine bize ayrılan yer bittiğinden bu konuyla ilgili önümüzdeki günlerde çok detaylı ve resmi evraka dayalı haberler yapıp, Gazi Devlet Hastanesi'ndeki olayların perde arkasındaki gerçekleri sizlerle paylaştığımda eminim şaşırıp kalacaksınız. Siyasette her türlü çirkeflikleri yapıp daha sonra bizim uğraşmamız sonucu devre dışı kalanların da içerisinde olduğu tezgahı okuduğunuzda bu işi nasıl tespit edip ortaya çıkardığımızı da göreceksiniz. Allah'a şükürler olsun ki bu şehirde DENGE gazetesi var ve olayların gerçek yüzünü sizlerle paylaşıyor, yoksa sahtekarlar cirit atıp, anamızı ağlatacaklardı. Rabbim bunları ve tüm sahtekarları ıslah etsin. Kalın sağlıcakla

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR