"BELEDİYE VERDİĞİ SÖZÜ TUTMUYOR"

Ülkü Ocakları  Samsun İl Başkanlığı, Suriye, başta olmak üzere Samsun'a gelen sığınmacıların işyerlerinde Arapça tabela kullanmalarına tepki gösterdi. Özellikle belirli cadde ve sokakların arap mahallesi haline geldiğini söyleyen Ülkü Ocakları Samsun İl Başkanı Yalçın ALTINTAŞ, " Türkiye Cumhuriyeti’nin ve devletimizin dili Türkçedir. Dünyanın en güzel dillerinden birisine sahibiz, dilimize sahip çıkıp, korumak bütün herkesin görevi.  Atatürk’ün bilinen “Ne mutlu Türk’üm diyene” sözü bugün kimi çevrelerce istismar edilse de bu sözün bir bütün olarak ¬“Türk demek Türkçe demektir, ne mutlu Türküm diyene” şeklinde düşünülmesi ve değerlendirilmesi gerekir. Samsun'un bazı caddelerine giren birisi "Türkiye toprağı mı burası" düşüncesine kapılacak derecede arapça tabelalar bulunmaktadır.  Araplar misafirimizdir ama misafirimize verilen haklar kendi insanlarımıza verilmeyince ortada adalet kalmıyor. Bu konuda belediyelere çok önemli görevler düşmekte. Türkçe tabela kullanmış olan firmalara teşvikler verilmeli. Vergi indirimleri ile Türkçe tabela ayrıcalıklı olmalıdır. "diyerek sözlerini sürdürdü.

BELEDİYELER SORUNUN FARKINDA 
Belediyenin bu sorunu bildiğini ama duyarsız  kaldığını vurgulayan ALTINTAŞ "Samsun Büyükşehir Belediyesinin, 2016 Ekim ayında yaptığı açıklamada bu sorunun farkında olduğunu ve yakın zamanda bu konuda çalışma yapılacağını duyurdu. Lakin o tarihten beri herhangi bir tatmin edici çalışma yapılmadığı gibi, yeni tabelaların yapılmasına da engel konulmadı. Geçtiğimiz günlerde belediye meclisinden "Cedit ve Karasamsun gibi bazı mahallelerin bu yaz düzenlenecek olimpiyatlarda görsel güzellik olsun diye dış cephe temizliği yapılacağına dair" bir karar alınmıştır. Lakin şunu sormak istemekteyim. Avrupa Türkleri arap bilen Türk ile arap kültürünü bir tutan bir imajımız varken, Bu Samsun'un en işlek caddesi Çiftlik başta olmak üzere ara sokaklarında ki tabelaları gören Avrupalılarda Samsun'un imajı nasıl olacaktır? "dedi

TÜRKÇEYE HAK ETTİĞİ BİR BAYRAM YAŞATALIM
Buradan yetkililere çağrımızdır. Karamanoğlu Mehmet Bey'in çıkarttığı " Bu günden sonra hiç kimse divanda, dergâhta, barigâhta, mecliste ve meydanda Türkçe’den başka dil konuşmayacak" fermanını hatırlatarak 15 Gün sonra kutlayacak olduğumuz, Türkçe'nin resmi dil olmasının 740. yıldönümü olan "13 Mayıs Türk Dil Bayramına" kadar bu tabelaların çözüme kavuşturularak, Güzel Türkçemize gerçek bir bayram yaşatalım."diyerek sözlerini sonlandırdı.