Bel Fıtığı Nedir? Nasıl Geçer?

Bel Fıtığı Nedir? Nasıl Geçer?
Büyük Anadolu Samsun Hastanesi Beyin, Omurilik ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op.Dr. Halil İbrahim Cebeci, her iki kişiden birinin şikayeti olan bel fıtığının hayatı olumsuz etkilediğini söyledi.

Büyük Anadolu Samsun Hastanesi Beyin, Omurilik ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op.Dr. Halil İbrahim Cebeci, bel fıtığının insan hayatında çok sık rastlanan bir hastalık olmasına rağmen, yeteri kadar tanınmadığını belirterek, hayatı kabusa çeviren bu hastalık hakkında bilgiler verdi. 

Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op.Dr. Halil İbrahim Cebeci, "İnsanların yaklaşık yüzde 90’ı hayatlarının herhangi bir döneminde en az bir kez bel ağrısı yaşıyor. Bazı hastalarda istirahat ederek kendiliğinden düzelen bu hastalık, kimi zaman fizik tedavi ya da cerrahi gibi ileri tedavi yöntemleri gerektirebiliyor. Bu anlamda hastalığı iyi tanımak, tedavisi yönünden büyük önem arz ediyor. Bazı hastalar kulaktan dolma bilgiler ile geçer diye yaptığı bazı olumsuz hareketler ileride geri dönüşü olmayan bir yola sokabilir. Bunun için mutlaka hastanın bir uzman doktora muayene olması ve tedavisinin hangi yönüyle devam edeceğini iyi anlaması gerekmektedir. Bu anlamda öncelikle bel fıtığını tanıyalım. 

BEL FITIĞI NEDİR?
Omurlar arasında yer alan disk adlı kıkırdakların, bulundukları yerden çıkması ve hemen arkadan geçen sinirleri sıkıştırması bel fıtığı olarak adlandırılır. Fakat belimizde yaşanan her ağrı, bel fıtığı anlamına gelmez.Bu sıkışmanın yerine, miktarına ve süresine göre hastalarda his veya kuvvet kaybına kadar değişiklik gösteren şikayetler de ortaya çıkabilir.

BİLİMSELLİKTEN UZAKLAŞMAYIN
Bel fıtığı tedavisi için hastalığın durumuna göre çeşitli yöntemler uygulanabiliyor. Ancak halk arasında bilinen ve yaygın olarak uygulanan, bilimsellikten uzak ve yanlış yöntemler hastalarda kalıcı hasarlara ve sakatlanmalara yol açabiliyor. Öyle ki bu hatalı bilgiler nedeniyle hastalar, ameliyat konusunda ciddi korku ve endişe duyabiliyor. Ancak bilinmelidir ki her hasta ameliyat gerektirmiyor. Bunun için yukarıda da belirttiğim gibi mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurun" diyerek sözlerine son verdi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.