Kalıcı bir barışı sağlamak; zor olacak mutlaka, Bdp, barış için Karadeniz bölgesini gezmek istiyor. Ne anlatacaksınız orada,çocuklarınızı vatan görevi için gönderdiniz, bağlı olduğumuz örgütün adamları eşşeklik yaptı, kusura bakmayınmı diyeceksiniz.Karadenizden başlayacağınıza ; okul yakılan,polise molotof atılan, öğretmen kaçırılan, karakola saldırılan bölgelerde gezerek  barış düşüncesini  test etseydiniz daha yapıcı olmazmıydınız.

Devletin planladığı ve yürttüğü bir süreç  başladı. Nevruz gününe kadar geldik, görüntüye bakıyoruz , herkesle dalga geçilir gibi  söylenenlerle,yapılanlar tam bir tezat. Kırmızı,sarı,yeşil bezler, artık dünyanın değiştiğini ve iplerin emperyalistlerin elinde olduğunu gören,düşünür ve aydın ( uçakta gözlerinden bandaj çıkartılırken benim annemde Türk diyen şahsiyette budur) kişinin posterleri, kürdistan yazılı formalar, zafer işaretleriyle verilen bir resim. Otuz yılı aşkın zamandır şehit haberlerini izlemekteyiz, bir o kadarda yaralananları duyarız. Karakolun birine taciz için gelen grupla çatışma çıkıyor,takviye  olarak bölgeye gidiyoruz. Bir müddet sonra unsurlardan bir tanesinde  yüzbaşının mayına bastığı anonsu geçiyor.Akşam haberlerde şu bölgede yapılan operasyonlarda bir yüzbaşı yaralanmıştır, deniyor. Evet bir yüzbaşı yaralandı, yarasıda abartılmasın !  önemsiz, iki bacağı ve iki kolu kopmuş.Şehit olsaydı daha çok ses getirirdi. Haber süresi otuz saniyeyi bulurdu. Çocuğu  askere gidecek olan insanlarla  bir konuşulsun,hiç biri o bölgeye evladının gitmesini istemiyor.  Adamını bulan bunu engellemeye çalışıyor, bulamayansa kaderine razı oluyor. Binlerce şehit,binlerce ateş  düşmüş ocak, bu acıyı unutmak mümkün değil  ama bir yerde bu olayların durdurulması gerekmektedir.

Terörün durdurulması devletin temeline zarar vermemelidir. Kanaatim ; terörün bitirilmesi, ülke ekonomisinin güçlenmesine ve bunun, halkın refahına doğrudan etki edeceği yönündedir.Bu kimsenin zaferi yada galibiyeti diye düşünülmemeli, zaferde galibiyette ülkenin olmalı.   Terörist başının Kenya'dan  getirilmesi zafer havasında kutlanmış, Kenya'dan gelen ekip kahraman olarak  adlandırılmıştı. Sanki gizlice Kenya'ya girilmiş,adamın kaldığı ev basılmış,çıkan çatışma sonucunda korumaları öldürülerek, ülkemize getirildi  bu adam,sadece uçağa kadar getirilip bize teslim edildi. Öcalan teslim edilirken hayrımıza verilmedi,nelere karşılık teslim edildiğide bize karanlık. Fakat  yinede bu ülkenin başarısıdır,terörist başının getittirilmesi. Çözümsüzlük, acıdan ( bu acı sadece ve sadece şehit ailelerinin hissedeceği acıdır,bunun dışındaki kişilerin sergilemiş olduğu tavırlar duygusallık olarak adlandırılır.) yıkımdan ve  kargaşadan başka bir şey vermeyecektir bize.Örgüt  başkalarının  kontrolünde etkili bir  silah olarak kullanalıcaktır .

Devlet  ekonomisinin büyük bölümünü buraya akıtacak,bunun üzerinden siyaset yapılacak. Bu olumsuzlukları bitirmek adına başlayan süreçte ise  sunulan görüntüyü anlattık. Tüm bunları gördükten sonra, kalıcı bir barış için, uzun bir sürecin aşılması  gerektiğini anlıyoruz. Bir tarafta zafer havası estirilirken, diğer taraf bunu kabullenmez. Olması gereken  şu atasözünde saklıdır. ''Başaklar olgunlaştıkça eğilir.''  Herkesin daha tutarlı ve karşı tarafı kırmadan, yıkmadan hareket etmesi gerekmektedir. Bunu yapacak olanlarda,milletin vekiliyim diyenlerdir.Sen, Karadenize gidipte, barışı anlatacağına,yapacak olduğun etkinliğin  neler verip neleri yıkacağını tahmin etmeye çalışmalısın. Sen  sürecin başındaki kişi olarak, hassas davranmazsan,  çizdiğin tablo  olumsuzluk katar işleyişine. Yinede bizler olgunlaşan başak olalım,çünkü büyükler affeder.