Bakü’de Nuri Paşa'nın büstü açıldı

Bakü’de Nuri Paşa'nın büstü açıldı
15 Eylül Bakü'nün taşnak bolşevik işgalinden kurtarılmasının 100. yıldönümü gününde Azerbaycan’da ilk defa olarak Borçalı Cemiyetinin ofisinde cemiyetin teşebbüsüyle Bakü'nün fatihi Nuri Paşa Killigilin büstü açıldı.

Türkiye ve Azerbaycan’ın Devlet marşları seslendirildikten sonra toplantıyı açan Borçalı Cemiyeti başkanı Zelimhan Memmetli büstün Azerbaycan Türklerinin Nuri Paşa önderliğinde Kafkas İslam Ordusu askerlerine vefa borcunun bir nişanesi olarak nitelendirildi. Misafirlerin ve Diaspora ile iş üzre Devlet Komitesi temsilcisinin katılımı ile alkışlar eşliğinde Nuri Paşa'nın büstünün açılışından sonra tanınmış bilim adamları, tarihçiler Firdovsiyye Ahmedova, Nesiman Yakuplu, Mahal Kaçar, İstiklalçi millet vekili, Prof. Hacıbaba Azimov, Prof. Telman Aliyev, ünlü mimar Ömer Koçulu, eski Milletvekili Arzu Sametbeyli, şair Gülemail Murad konuşarak 1918 Eylül'ünde Azerbaycan'da çıkan olayları, Enver Paşa ve Nuri Paşa şahsiyetini, aynı zamanda Bakünün ve bütünlükle Azerbaycanın 66 bölgesinin kurtarılmasını değerlendirmiş, fikirlerini bölüşmüşler. Konuşmacılardan sonra başkan Zelimhan Memmetli büstün mimarı Zireddin Kuliyeve “Cemiyyet” adından teşekkürünü bildirerek,  toplumumuzda milli değerlerin ve tarihi şahsiyetlerin önemsenilmesinde geleneğe çevrileceğine ümit ettiğini bildirmiştir. Z. Memmetli aynı zamanda, 15 Eylülde Bakü'de Azerbaycan ve Türkiye Silahlı Kuvvetlerinin beraber resmi geçit yapmasını yüksek değerlendirerek bu önemli olayı iki kardeş ülke ilişkilerinde yeni bir sayfa olarak değerlendirmiştir. Toplantı saz söz ustalarının kahramanlık destanlarını seslendirmeleriyle sona ermiştir.

İşte Bakü fatihinin o hikayesi:

NEDEN BAKÜ FATİHİ?
Türkiye'de pek bilinmeyen Nuri Killigil, Azerbaycan'da Bakü fatihi olarak tanınıyor. Çünkü 1. Dünya Savaşı'nın sonuna doğru 1918'de Kafkas İslam Ordusu kumandanı olarak Bakü'yü Ermeni taşnakların ve Rusların işgalinden kurtardı.

MUSTAFA KEMAL'İN SİLAH ARKADAŞI
Kendisi ayrıca Trablusgarp Savaşı'nda da Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile birlikte İtalyan işgaline karşı savaşmıştı.

İLK FABRİKA
Cumhuriyet tarihinin ilk endüstriyel silah tasarımcılarından olan Killigil'in 1930'larda kurduğu bir fabrika, Türk silah endüstrisinin ilk taşıydı aynı zamanda.

NASIL KURULDU?
Fabrika, Nuri Killigil'in Zeytinburnu'ndaki kok kömürü satan bir şirketi alıp burayı bir madeni eşya fabrikasına dönüştürmesiyle kuruldu.

NE ÜRETİLİYORDU?
Bu fabrikada daha önce tabanca, matara, demir çubuk, gaz maskesi ve mermi üretiliyordu.

FABRİYA'YA NURİ PAŞA'NIN ELİ DEĞDİ
Daha sonra Killigil fabrikasını iyice genişletti ve Sütlüce'ye taşıdı. Yeni motor ve makinelerle havan ve havan mermisi üretimine de başlandı.

"ARTIK SİLAH ÜRETMEYECEĞİZ"
Bir süre sonra Killigil fabrikanın silah üretmeyeceğini beyan etti. Fakat üretim gizlice devam etti.

İLK SİLAHLAR FİLİSTİN DİRENİŞİNE!
Cumhuriyet'in ilk yıllarında kurulmuş ilk silah fabrikalarından olan Nuri Killigil Silah ve Muhimmat Fabrikası, Arap-İsrail savaşında Arap orduları için silah ve cephane üretti. Filistin halkının hak ve özgürlük mücadelesini BM'nin kararlarını tanımayarak Filistinlilere silah ve cephane göndermek suretiyle destekledi.Ancak bu faaliyetler ABD ve İsrail'in o dönemdeki menfaatlerine hiç uygun değildi...Büyük sevkiyat ve görüşmeler için Nuri Paşa teknisyenleri ile Mısır'a gitti ve 1 Mart'ta topyekün üretime başlamak üzere Türkiye'ye döndü...

SABOTAJ!
2 Mart 1949'da saat 17:10'da fabrikada fail-i meçhul üç büyük patlama meydana geldi. İlk patlama kimyahanede olmuştu. Sonradan cephane deposuna sıçrayan ateş mermilerin patlamasına yol açmış, ertesi gün bile duman ve patlamalar devam etmişti. Barut kokusu Galata Köprüsü'nden hissediliyordu. Fabrika çevresi kordon altına alındı. İçişleri Bakanı Ankara'dan gelerek tahkikatla bizzat ilgilendi.

NURİ KİLLİGİL'E NE OLDU?
Aralarında Nuri Killigil'in de bulunduğu 27 kişi bu patlamada hayatlarını kaybetti. Nuri Killigil'in cesedi bulunamadı. Ve boş tabut defnedildi. Patlamanın kimler tarafından gerçekleştirildiği ise meçhul kaldı...Olayın siyasi bir sabotaj olduğu da iddialar arasındaydı. 18 Mart'ta olay mecliste konu edilirken bazı Milletvekillerinin: "Hadise örtbas ediliyor Efendim!" demeleri bu ihtimali gözden uzak tutmadıklarını gösteriyor.23 Mart'ta Başbakan mecliste açıklamalarda bulundu. Bu açıklamanın arkasından yapılan kapalı celsede ne konuşulduğunuysa kimse bilmiyordu... Bilinen şey müzakerelerin olayla ilgili olduğuydu. Ecevit Güresin'e göre patlamadan sonra Nuri Paşa'nın vücudu da parçalanmış ve kolunun yarısı, elleri, ayağı ve bazı vücut parçaları etrafa saçılmış halde bulunmuştu. Fakat beden yoktu.
Hazin fakat askerce bir son... 15 kişiye ait ceset parçaları 3 ayrı tabuta paylaştırılmış, ceset parçaları daha sonra morga kaldırılmış, bunlar için Beyazıd Camii'nde cenaze namazı kılınmıştı. Ve Edirnekapı'da hazırlanan Nuri Killigil Fabrikası Şehitliği'nde hepsi birden toprağa verilmişti.Nuri Paşa'nın cesedinin ana gövdesi 20 gün sonra Haliç'te su üstüne çıkmış, ailesi yeniden cenaze töreni yapmak istemişti. Ancak o tarihte İstanbul Müftülüğü; "tam gövdesi olmadığı için" cenaze namazı kılınamayacağı yolunda fetva verince Paşa'nın ailes, cenazeyi hocasız bir şekilde 24 Mart 1949'de Edirnekapı'daki şehitliğe gömüldü.Ancak Atilla Oral 2016'da Nuri Paşa'nın mezarını tespit etti. Edirnekapı mezarlığındaki Nuri Killigil mezarı onarıldı. Ve kendisi için tam 67 yıl sonra cenaze namazı kılındı...
Mert Varıcı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.