BAKIN BİZ NERELERDEN GELDİK BURAYA

Toplumda çok seslendirilen bir darbı mesel vardır “ Tonyalı adamı vurmuş da sonra başına gidip ağlamaya başlamış” yaşadığımız şehir bu örneğin en güzel yaşandığı şehirlerden biridir, bu gerçeği bu şehirde yaşayan herkes bilir ama kimse dile getiremez, neden getiremez derseniz gerçekleri konuşmak öyle her babayiğidin işi değil de ondan. Bu gazeteyi sırf bu gerçekleri dile getirmek için kurduğumu her fırsatta dile getirmekteyim, bakın ta 2008 yılının 26 ocak cumartesi günü yazılmış bir yazıyı köşeme koydum, neden koydun derseniz bu şehirde yıllardan beri Tonyalının yaptığı gibi insanları öldürdükten sonra cenazesine gidip ağlayan o kadar çok insan müsveddesi var ki anlatamam. On iki yıl önce gazeteyi kurarken gölge adamlara sığınıp bize saldıranlar şimdi farklı yerlerde farklı kişilere saldırıp arkasından da saldırdıkları kişileri arayıp vay efendim bizim hiç haberimiz yoktu haberi yapanlar bizden gizli yapmışlar palavralarına sığınıp rol kesmeye çalışmaları ancak kendilerini acınacak duruma düşürür başka hiçbir işe yaramaz.

                                 scan2.png
 
Bundan on iki yıl önce yani biz gazeteyi kurduğumuzda bu şehirde Ali kıran baş kesen gibi davranan gazatacılar gölgelere ve siyasetçilere sığınarak bizimle ilgili bakın neler yazmışlar şimdi de bakın ne haldeler. Allaha binlerce kez şükürler olsun ki biz o gün nerede idiysek bugünde oradayız, kimsenin çanağını yalamadan, kimsenin kalemşörlüğünü yapmadan ve günün adamı değil Halkın ve Hakkın adamı olarak yola çıktık, oniki yıllık zorlu yolculuğun ardından ilk gün durduğumuz yerdeyiz. 


Belediyelerden ve iş adamlarından geçinmeye alışmış basın artık bu şehirde ayakta duramayacak noktaya geldiği için çok mutluyum, biz on iki yıldan beri kendi imkanlarımızla ayakta durmanın zorluğunu yaşadık ama haber politikalarımızda da bağımsız olmanın rahatlığını ve gururunu yaşadık. Yaptığımız haberlerden rahatsızlık duyan bazı siyasetçiler bizi ta Cumhurbaşkanlığına kadar şikayet edip basın ilan kurumundan ceza kestirdiler ama biz yılmadık, bildiğimizden de şaşmadık, şaşmayacağız da, amacımız üzüm yemek bağcıyı dövmek değil. Doğru olan ne varsa dün yanında olduk bugünde yanında olacağız, yanlış olan ne varsa dün karşısında olduk bugünde olmaya devam edeceğiz. Vahap Çelik benim düşmanım olmadığı gibi hemşehrimdir ama adamın bugüne kadar yaptığı inşaatların tamamına yakını ya kaçaktır veya ruhsata aykırı yapılmıştır, biz bunu defalarca haber yaparken Allah kulunun sesi çıkmamış ama Çarşamba’da yapılan Biyokütle santrali ile ilgili bazı gazatacılar neredeyse her gün haber yapmaları ne kadar düzgün gazatacı olduklarının ve yukarıda yazdıklarımın delilidir.

Irmaksırtın’da yapılmakta olan Cami inşaatıyla ilgili haber yapanlara ne demek lazım bilemiyorum, o arsa kayın pederimin arsası, daha önce 280 metrekare olan cami arsası şimdi 500 metrekarenin üzerine çıkmış, yani Kayınpederin arsasından alınarak yapılmaya başlanmış ve inşaatı Fuat Köktaş’ın ağabeyi Cemal Köktaş kontrolünde Muzaffer, Recep Öztel kardeşler yapmakta, finansmanı da hayırseverlerle Fuat Köktaş tarafından karşılanmakta olan bir camii inşaatı. Şimdi çıkıp bu inşaatı Biyokütle santralini yapan firma yapıyor demenin ne anlamı var anlamış değilim. İnsan bir şeyi yazarken azıcık insaflı ve vicdanlı olur, öyle aklından eseni haber yapıp milletin önüne koymaz. Haberi yaptıktan sonra da arkasında duramayınca birilerini arayıp haberim yoktu düzeltelim demez, ben bu güne kadar yaptığım her haberin ve yazdığım her köşenin arkasında durdum. Evet ağır bedel ödedik ama adam gibi başımız dik alnımızda açık oldu, Başkaları gibi konuşurken delikanlı ama icraatta ödlek olmadık.

Bir de şu santralin kaçak olduğunu yazan gazatacılara da aklım şaşıyor, santral kaçak falan değil, ruhsatlı, ruhsatsız olan ve mahkemenin imar planını iptal ettiği yer depolama alanıdır. Zaten firma da alternatif alanı buldu, daha önce başka bir kömürcünün olan ve ticari alan olarak imara işlenmiş bir alanı kiralayıp işine devem ediyor. Devam etmekte olan inşaat santral inşaatı olup en ufak bir yasal sorunu da yok, bu işleri yaparken azıcık araştırıp belgeli haber yapmaz iseniz kafanız mahkemenin duvarına çarpacağını unutmayın. Bugünlük de bu kadar kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR