YENİ  VALİ,   SİYASET  VE TİCARET

                Aslında bu aralar her gün çok önemli gündem  var ama şu Ladik'teki  işimiz son noktasına geldiği için biraz ilgilenmek gerektiğinden zaman bulup yazamıyorum. Ancak nasip olursa bugün akşam üzeri Civcivleri kümese koyduğumuzda rahatlamış olacağız. Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi Ladik'e gittiğime pişman olmuştum,  ancak Külli irade sahibinin bizi oraya göndermesinde bir hikmet olduğunu bir kez daha müşahade ettim. Yaptığımız haberler nedeniyle Çimento Fabrikasının bacası yenilendi. Fabrika içerisinden geçen  kanallar temizlendi. Fabrika dışındaki yollar elden geçirildi. Bu konuda duyarlılığından ötürü Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü ekiplerine şükranlarımı sunuyorum. Ayrıca bölgedeki Elektrik sorununa anında çözüm bulan başta YEDAŞ Genel Müdürü Nurettin Türkoğlu, Yardımcısı Sedat Yüksel ve bu işlerin başında olan değerli   insan Tevfik Demirel'e başarılı çalışmalarından ötürü şükranlarımı sunuyorum. Ayrıca kıt imkânlarına rağmen müracaatımızda bizleri boş çevirmeyen Ladik Belediye Başkanı Selim Özbalcı Bey'e de teşekkür ederek sözlerime başlamak istiyorum.

       Bu arada işini gücünü bırakıp son bir hafta 7/24  yanımızdan ayrılmayan her zor günümde yanımda olan değerli iş adamı kardeşim Mustafa Topal Bey'e de sonsuz şükranlarımı sunmadan geçemeyeceğim. Ayrıca Ülker ve BİM Mağazalar topluluğunun ortaklaşa satın aldıkları Aytaç firmasının şehrimize gelmesinde büyük katkıları olan Vekillerimiz Ahmet Yeni ve Tülay Bakır Hanımefendi'ye de şehrimize kazandırdıkları bu güzel  hizmetten ötürü teşekkürü borç biliyorum.Bu konuyla ilgili önümüzdeki günlerde çok daha detaylı bir yazı yazacağımdan şimdilik bu kadarı ile yetinerek konumuza veya konularımıza girmek istiyorum.                                              

                Asıl konumuz ısınan siyaset, ancak iki konuya daha değinmek zorundayım. Bunlardan ilki geçtiğimiz günlerde şehrimize gelen Ekonomi Bakanı'nın yaptığı ziyarette onu yönlendirenlerin yaptıkları hatalardır. Bu hatalar zinciri fazla olmakla birlikte sadece tek birisini söyleyerek geçmek istiyorum. Bu şehirde onca büyük iş yeri varken sırf Vekile olan yakınlığı nedeniyle basit bir kapı imalathanesini  Bakan'a gezdirmek çok ayıp oldu. Zira bu şehirde gezip görülmesi gereken o kadar çok işletme var ki anlatamam.  Bu kadar işletme varken koskoca Bakan'ı bir Kapı imalat firmasına getirmek şehrimiz adına ayıp bir şey. Ancak bu arada ziyaretle ilgili edindiğim bilgilerden memnun olduğum bir durum oldu, o da Bakan Zeybekçi'ye sevgili Kayınçom şehrimize atadığı bir bürokrat ile ilgili serzenişte bulunup, neden bizim haberimiz yok bu atamadan, deyince Vali Bey çok ama çok güzel bir cevap vermiş.  Ne demiş biliyor musunuz  “Her atamadan İl Başkanının haberi olması gerekmez” demiş.  Ne kadar doğru bir cevap değil mi?  Vali Bey'i bu tavrından ötürü tebrik ediyorum. Bu iki konuyu da kısaca geçiştirdikten sonra gelelim asıl konumuza.  Asıl konumuz nedir derseniz, ısınan siyaset.

                Ak Partide yaklaşan il Başkanlığı seçimlerinde yeni adaylar çıkmaya başladı. Daha önce  Adem Bektaş, Osman Çetinkaya ve Mevcut İl Başkanı'nın devamı  niteliğinde olacak kişinin adaylığı söz konusu iken, dün itibarı ile eski Gazi Belediye Başkanı Süleyman  Kaldırım da yanına bir kaç arkadaşını alarak nabız yoklamaya çıkmış. Süleyman Kaldırım insan olarak iyi bir insandır, severim kendisini ancak siyasetten anlamaz, ekibi olmaz, beraber çalıştığı arkadaşlarının arkasında durmaz , bir yapısı vardır. Ayrıca yola çıktığı arkadaşları siyasette sürekli sorunlu olmuş kişiler.  Bunlardan birisi Mahir Kayaoğlu.  Mahir de insan olarak iyidir ancak siyasette yaptığı tek şey kardeşlerine, eniştesine, makam mevki bulmanın dışında bir şeyi olmamıştır.  Ha! Unuttum.  Bir de bizim Cukkacıbaşı ile beraber yaptığı işler vardı.  Ancak daha sonra menfaat paylaşımında sıkıntı yaşadıklarından yolları ayrılmış. Kaldırım'ın yanındaki bir başka isim, bu köşede adını dahi anmak istemediğim Çerkez  Miliyetçiliği'nde Fanatik noktaya ulaşmış, tek ölçüsü kişilerin mensup oldukları ırkları olan bir arkadaş ki o arkadaşın da siyasetteki  durumu belli.  Bunun dışında Avukat Hüseyin Cerrahoğlu'nun yanında olduğu söylense de pek ihtimal vermiyorum.  Zira Hüseyin Cerrahoğlu kaliteli bir arkadaştır, o ekiple çalışamaz.  Bildiğim kadarı ile daha önce Osman Çetinkaya'nın listesindeydi. Süleyman Kaldırım geçtiğimiz yerel seçimlerde adaylığı ile ilgili beni arayıp sormuştu. Kendisine, işine bakmasını söylemiştim ama dinlemedi.  Şimdi de aynısını söyleyeceğimi bildiğinden aramadı.  Siyaset herkesin yapabileceği bir sanat değildir. Süleyman Kaldırım'a dost tavsiyem evinde torunları ile oturmasıdır. Ankara'ya giderken uğrarsa Ladik kebabı yediririm ona.  Benim ona yapabileceğim budur.  Bundan fazlası mümkün gözükmüyor.  Diğer adaylarla ilgili görüşlerimi daha önce belirtmiştim, ancak aldığım yeni duyumlar Kayınçomun, yerine İlkadım ilçe Başkanı'nı hazırladığı yönünde.  Kayınçom bu işlerden anlar yaptığı  tercihin tutmayacağını bilmesi  lazım.  Mevcut il yönetiminde bu işi yapabilecek, kongreden sorunsuz çıkacak tek isim Hakan Karaduman ismidir.  Onun da Babasından ötürü sorunları olduğunu, Babasının Osman Genç'in adamı olması nedeniyle Kayınçomun yanaşmayacağını biliyorum ama mevcut ilde bu işe en layık arkadaş,  bu arkadaş olduğu gibi kongreyi de alabilecek bir isimdir. Osman Çetinkaya'ya gelince yerim bitti. Onu da daha sonra yazmak üzere.  Kalın sağlıcakla.