ALLAHTAN KORKUN

    Normalde bugün köşe yazmayı düşünmüyordum ama dünkü gazetelere göz atınca canım sıkıldı, bazı gazetelerin Eski Başarı Üniversitesi ile ilgili yaptıkları haberleri görünce, siyasetin emrinde olan gazetelerin nasıl saçmaladıklarını görmemek elde değil. Bu işi yapan insanlar gerek ekonomik bakımdan gerekse siyasal bakımdan tarafsız olmaz iseler ortaya abuk sabuk işler çıkar. Bu konuya girmişken bir hususun da altını çizmek isterim, geçenlerde bir arkadaşın köşe yazısını okuyunca onun adına üzüldüm, “neden üzüldüm derseniz?” O arkadaş bir dönem bizde de köşe yazısı yazmıştı, dünya görüşümüz farklı olmasına rağmen istediği gibi yazıp çizdi, hatta geçmişte görev yaptığım siyasi partiye her türlü hakaretleri yapmasına rağmen, kendi düşüncesidir deyip müdahale etmedim. Ama arkadaş köşe yazısında, geçmişte köşe yazısı yazdığı gazetelerin bir kısmının patron gazetesi olduğundan dem vurarak bizi kastederek eleştirmiş. Eleştirisine saygı duyarım, zira bizim gazete patron gazetesidir ama bizim gazeteyle gittiği gazeteyi kıyasladığımızda ortaya çok komik bir durum çıkıyor. Zira bizim gazetede ben her köşe yazarımın arkasında dimdik dururum, kimseye eyvallahım olmaz isteyen istediği gibi yazar, ama gittiği gazetenin arka planında gizli ortak olan bazı çete mensuplarının, onun düşüncelerine asla tahammül edemeyeceğini görünce ne demek istediğimi anlayacak ama iş işten geçmiş olacak. O arkadaşa tavsiyem azıcık ilkeli, dürüst ve geçmişteki dostlarına saygılı olmasıdır, yoksa onun gibi niceleri gelip geçti bu diyardan hepsi yok olup gittiği gibi o da yok olup gitmeye mahkûmdur.

     Bu detaydan sonra gelelim asıl konumuza, yazıya başlarken de belirttiğim gibi siyasetin emrinde olan basından ne bu şehre ne de bu ülkeye yarar gelmez, olaylara bakarken bırakın tarafsız bakmayı parayı veren siyasetçilerin gözlüğüyle bakmak zorundadırlar. Sait Bilgiç Rektör olduktan sonra hayırlı olsun ziyaretine dahi gitme fırsatım olmadı, yaptığı yanlışları yazdığım gibi doğrularının da arkasında durmaktan geri kalmam. Geçtiğimiz yıl FETÖ kapsamında kapatılan Canik Başarı Üniversitesi bir yıl boyunca boş kaldı, binalar adeta çürümeye terk edildi. Normalde beklenen geçtiğimiz bir yıllık süreçte o binaların değerlendirilmesi için yeni bir Üniversite açılmasıydı ama bu konuda hiçbir siyasetçi en ufak bir çalışma yapmadığı gibi, eski Bakan Çağatay Kılıç’ta kılını dahi kıpırdatmadı. Canik bölgesinin Belediye Başkanı olan Osman Genç’te bu anlamda bir şey yapmadı veya yaptıysa da kamuoyuna yansımadı.

    Üniversite açmak Rektörün işi değil Hükümetin yani siyasetçilerin işidir, Bakanlar Kurulu karar alır Üniversite açılır, Rektöre sadece uygun olup olmadığı yönünde görüş sorulur. Bu işlemlerin ardından da Üniversite açılır, ÖSYM’nin öğrenci yerleştirme kitapçığına da Üniversitenin adı koyulur, bölümleri koyulur, o çerçevede öğrenciler tercih yaparak Üniversite eğitim hayatına başlar. Peki, eski Canik Başarı Üniversitesi ile ilgili böyle bir çalışma yapılmış mı? Hayır, en ufak bir çalışma yapılmamış, Bakanlar Kurulunun o dönemdeki temsilcisi olan Çağatay Kılıç en ufak bir çalışma yapmamış, binalar kaderine terk edilmiştir. Peki, Rektör Sait Bilgiç ne yapmış, adamcağız iyi niyetli bir biçimde binaları boş bırakmamak için Meslek Yüksek okulunu o binalara taşımaya karar vermiş. Ne kadar güzel bir çalışma adamcağızı tebrik ediyorum, binaları boş bırakmamış atıl durumdan işlevsel hale getirmiş.

    Peki, bu kadar samimi çalışma karşısında bazı siyasetçiler ne yapmışlar ellerinde bulunan basın yayın organlarını anında devreye sokup ortalığı velveleye verip, “vay efendim Canik bölgesine ikinci Üniversite yapılmasın diye uğraşılıyor” şeklinde beyanatlar vererek toplumu tamamen hilafı hakikat bir yöne yönlendirmeye uğraşmaktalar. Bu yapılan tamamen hamasi siyasi söylemden öteye geçmeyen, toplumu farklı yöne yönlendirmeye çalışıp kendi acziyetlerini kamufle etme çalışmalarıdır. Adama sormazlar mı ki arkadaş sen ömrünün yarısını Ankara’da Bakanlıklarda ve Cumhurbaşkanlığı danışmanlarını konferanslar verdirmekle geçiriyorsun, neden bu işi şimdiye kadar halletmedin?

      Bölgesine Üniversite isteyen, taa geçtiğimiz eğitim öğretim döneminin başında Ankara’ya gidip Hükümetle irtibat kurar bu işi hallederdi, şimdi çıkıp konuşmak tamamen toplumu yanlış yönlendirmekten başka bir şey değildir. Bana göre Rektör Sait Bilgiç kendi uhdesine düşeni fazlasıyla yapmış, binaları atıl durmaktan kurtarmıştır, bize ve siyasetçilere düşen de ona destek vermektir. Yalandan siyasi manipülasyonlar yaparak, ben istedim ama olmadı numaraları çekenleri bu toplum asla affetmez ona göre. Basın dediğiniz de bedeli ne olursa olsun doğruları yazma cesareti gerektiren bir meslektir, falanca siyasetçi üç kuruş verdi diye toplumu yanlış yönlendirmek Allaha ve ahiret gününe inanan insanlar için büyük vebaldir, ama bu değerlerden mahrum insanlar için hava hoş. Öyle değil mi? Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
9 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR