ALLAH’A VE AHİRET GÜNÜNE İNANMIŞ OLAMAZLAR

İnsan beşerdir şaşar, hata yapar Allah’a tövbe eder, Allah da affeder. Bu bizim temel inancımızdır. Ancak İslami eğitim almış, İslami yaşantısı olduğunu söyleyen veya öyle olduğu bilinen insanların beytülmal olarak adlandırılan toplumun vergilerinden oluşturulan bütçeleri harcarken elleri titremesi gereken insanların bu paraları hoyratça harcamış olmalarına anlam veremiyorum. Allah’a ve ahiret gününe inanan her Müslüman toplumun ortak malı olan Belediye bütçelerini hoyratça dağıtmaz. Bunu yapan insanlar Allah’a ve ahiret gününe inanmış olamazlar. Neden sürekli bu konunun üzerinde durduğuma gelince seçim biter bitmez elime ulaşan belgeleri görünce aklım yerinden çıkacak gibi oldu. Adamlar Belediye bütçelerini öyle hoyratça harcamışlar ki aklınız şaşar. Bu bilgileri üç aşağı beş yukarı biliyordum ancak elimde belge olmadan yazmak gibi bir âdetim olmadığından bunları haber yapamamıştım. Ancak seçim biter bitmez ellerinde belge olan onlarca insan beni belge akınına uğrattı. Keşke bu belgeler daha önce gelseydi de seçimde yayınlayıp toplumu bilgilendirseydik. Belgeleri ağır ağır yayınlayacağız, toplum neyin ne olduğunu görecek.

 

Bazı siyasetçiler sırf siyasi istikballerini garanti altına alabilmek için öyle harcamalar yapmışlar ki anlatamam. Gazete kurdurmaktan tutun da gazetelerdeki personelleri başka gazetelere transfer ettirmek, altyapılarını oluşturmak, para aktarmak gibi vazifeleri olmayan her şeyi yapmışlar. Örneğin bir reklam ajansına 2 milyon liranın üzerinde fatura kestirip faturanın KDV bedelini ajansa ödeyip kalan parayı kurulan gazeteye aktarmaktan tutun da arka planda farklı şirketler üzerinden anketler yapılmış gibi gösterilip milyonlarca lira ödemeler yapılmış. Hani bir dönem anketlerle ilgili kamuoyuna yansıyan haberler vardı ya işte bu haberlerin arka planı tamamen bu dediğim çerçevede yapılan uyduruk anketlerden oluşmakta. Toplumun sevecen adam olarak bildiği bazı siyasetçilerin arka planlarında olan çetevâri mafya bozuntularından tutun da oda başkanlarına kadar öyle işler yapılmış ki aklınız şaşar. Bu şerefsizler milletten oy isterken ne diyorlarmış biliyor musunuz? ‘‘Bu adaya oy verin biz kapısını tekmeyle açar odasına gireriz, güzellikle yaptıramadığımız şeyi zorla yaptırırız ama karşılarında bulunanlara onu yaptıramayız. Siz bu adaya oy verin gerisini düşünmeyin’’ diyorlarmış.

 

Peki, olay sadece bununla mı sınırlı derseniz, elbette değil. Üç dönem kuralına takılan bir Belediye Başkanı gayri resmî sahibi olduğu gazatayı önümüzdeki 6 yıllık süreçte ayakta tutabilmek için kılıfına uydurup 6 milyon liralık bir kaynak aktardığını duydum. Bu duyduğumun doğru olup olmadığı, o gazatanın bundan sonraki süreçte ayakta durup duramayacağına göre anlayacağız. Gazatanın rutin gelirleriyle ayakta durması mümkün değil. Onca gideri resmi ilan ve bayi satışı ile karşılaması mümkün değil. Özel reklamın da bu şehirde ne kadar olduğu belli, hiçbir gazete bu gelirlerle ayakta duramaz. Diyeceksiniz ki sen nasıl duruyorsun? İki şekilde ayakta duruyoruz, birincisi baskı tesisinden personeline her şeyi tasarruflu kullanıyoruz. İkincisi ise başka sektörlerden olan gelirlerimizi zaman zaman gazeteye katarak ayakta duruyoruz. Şunu da ilave etmek isterim ki bu şehirde gazetelere Belediyeler para aktarmasın, tek bizim gazete ayakta kalır. Bunu açık ve net ifade etmek isterim.

 

Bu milletten toplanan vergilerle oluşturulan Belediye bütçeleri son 5 yılda öyle hoyratça harcanmış ki aklınız durur.  Bazı başkanların yıllık ağırlama bütçeleri 6-7 milyon lira. Böyle bir ağırlama ancak uluslararası resmi Devlet törenlerinde veya el altından bir ülkeye silah yardımı yapılarak harcanır. Bu yüklü paralar nereye harcanmış çok merak ediyorum. Bir Belediye yemek ihalesi yapmış güya 15 Temmuzda yemek dağıtmış 600 bin lira para ödemiş. Sanki millet oraya yemek yemeye ziyafete gelmiş. Sizin anlayacağınız her şeyi kendi işlerine göre kullanmışlar. Kimse ‘bu para bu milletten toplanan vergilerdir Allah’tan korkalım’ dememiş, harcama konusunda elinden gelen her şeyi yapmış. Şimdi de Belediyelerin bütçeleri meteliğe kurşun atıyor. Yapılan bu harcamalarla ilgili belgelerin büyük bir kısmı elimizde ancak elinde belge olanlar bize yollar iseler yayınlar, bu topluma kimin ne olduğunu gösteririz. Her şeyin bir ölçüsü vardır. Elbette basına da destek verilmeli, basın da ayakta kalmalı. Bunun miktarı yılda 50-100 bin lira olursa bir şey diyemem ama milyonlarca liralık faturaları görünce aklım yerinden çıkacak sandım. Tekrar söylüyorum bunu yapan kim olursa olsun Allah bin kere belasını versin diyerek sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
7 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR