İnsanlar; doğar, büyür ve ölürler. Hayatın kuralı böyledir. Bir çocuk dünyaya geldiğinde, onunla ilgili tek bir bilinen vardır,  o da mutlaka bir gün öleceği gerçeğidir.

İmtihan için yaratıldığı yüce Allah tarafından bildirilen insanın dünya yaşamı, söz konusu imtihanın sorularıyla doludur.

Bazı insanlar varlıkla, bazıları yoklukla imtihan olurken, bazılar ferah ile bazıları da zorluklarla sınava tâbi tutulurlar.

İmtihan sorusunun zorluğu, sonucun belirlenmesinde etkilidir. Zor sorular eğer sabırla atlatılırsa sonucu lütuf olur.

Kolay sorular, eğer hafife alınır ve şımarıklığa dönüşürse, o zaman da sonuç azaptır.

Yoklukla ve zorlukla imtihanı kazanmak, varlıkla  kazanmaktan daha kolaydır.

Evliyaullah olanların, kendilerine sıkıntı gelmediğinde üzülüp, tövbe ettikleri rivayet edilir.

Dünyanın süsleri insanların yönünün ve huyunun bozulmasına neden olur. O nedenle,  dünya güzellikleri konusunda insanlar uyarılmıştır.

"Allah,  sevdiği kullarına dünyada zorluk verir" diye toplumsal bir kabul vardır. Zorlukla karşılaşmayanın elbette sevilmeyen bir kul olduğu söylenemez.

Ancak; sıkıntılara sabretmek ve yokluklara şükretmek, sevilen bir kul olmayı sağlar.

Bazı insanlar dünya nimetleri içinde yüzerken, bazılarının sorunlarla uğraştığı görülür.

Zorlukları ve sorunları isyana dönüştürmeyen insanlar; dünyada itibar, ahirette rahmet sahibi olurlar.

İtibar ve rahmet sahibi bir insan olduğuna şahitlik edeceğimiz insanlardan birini bu hafta ahirete uğurladık.

Hafız Osman Erbay hoca bir süre çektiği hastalığı atlatamayarak vefat etti. Cenazesi;  onun dünyada itibar,  ahirette rahmet sahibi olduğuna şahitlik etmiştir.

Yaklaşık 25 yıldır yakından tanıdığım  Osman Erbay hocanın; iyi bir hafız, iyi bir insan olduğuna her tanıyanı şahitlik etmektedir.

İki kolunun olmamasını hiçbir zaman isyana dönüştürmemiş  aksine bunu ilahi bir lütuf olarak görmüştür.

Son aylarını ağır hastalıklar geçirmiş ama sürekli şükretmiştir. Her zaman, elinde Kuran, gönlünde iman, ağzında dua, zihninde Allah c.c. olmuştur.

Allah Rahmet eylesin sana Osman hocam. Güzel hizmetler yaptın. Milletin gönlünde taht kurdun.

Kabrin nur, makamın cennet, ruhun şâd olsun. Hafız, ahlaklı ve imanlı bir kul olarak Yaratanın huzuruna varacaksın. 

Osman hoca, 40 yıla yakın resmi din görevlisi olarak millete hizmet veren Kuran ehli bir insandır.

Hukukumuz da olan Osman hocanın görevini çok dikkatle yaptığını biliyorum. Nifak bilmez bir görevli olan Osman hoca,  etrafında da sevilmiştir.

Allah Rahmet eylesin. Örnek alınacak bir ömür yaşadı. O giderken, onu uğrlayanlar arkasından rahmet diledi.

Bir ömrü acılarla,  kederlerle,  zorluklarla,  yokluklarla geçirdi ama asla eğilip, bükülmedi.

O iyi bir Mü'min, kâmil bir Müslümandı.