ALDIĞIM BAZI BİLGİLER ZİYADESİYLE CANIMI SIKTI!

    ALDIĞIM  BAZI  BİLGİLER ZİYADESİYLE CANIMI SIKTI!                 Gazetecilik mesleği  toplumun vicdanı olmak zorundadır. Gazeteci görevini vicdanına göre  değil de cüzdanına göre yaparsa, o toplumun geleceğinden fayda beklememek lazım. Evet  gazetecilik mesleği çok zor ve ekonomik bakımdan getirisi olmayan bir meslektir. Bu mesleği  şayet para kazanmak için yapacaksanız, o zaman sürekli ihale takipçiliği, kamuya iş veya  büyük çapta devletle işiniz olması lazım; aksi halde gazetelerden para kazanmak hayal bile  edilemez. Şehrimizdeki gazetecilere bakıldığında bu dediklerimin ne kadar doğru olduğunu  rahatlıkla görebilirsiniz. Daha düne kadar Büyükşehir Belediyesi’nin aleyhinde verip veriştiren  bazı gazetelerin olayı duygusala bağladıktan sonra nasıl yağcılık yaptıklarını da rahatlıkla  görebilirsiniz. Hatta daha düne kadar vekil adaylarından bir kısmı ile ilgili, bu şehirle ilgileri  yok derken, şimdi o vekil adaylarına yağcılık yapmak için bindikleri arabalardan tutun da özel  hayatlarına varıncaya dek nasıl yağdanlık olacağız diye çırpınanları görünce, bu insanların nasıl  bir kişiliğe sahip olduklarını görmek mümkün oluyor. İşin daha da garibi nedir bilir misiniz?  Bu  insanlar hiç utanıp sıkılmadan, yok efendim ilkeli gazetecilikmiş, yok efendim vefaymış,  dostlukmuş, adamlıkmış teranelerinden bahsetmeleri yokmu? İnsanı gülmekten kırıyor. İnsan  azıcık kendine dönüp bakmaz mı, dün yazdıklarımla bugün yazdıklarımı hatırlayan birileri çıkar  da bunları önüme koyar demez mi?  Elimde ta yirmi yıl öncesine varan belgeler var. Hangi köşe  yazarının kimin aleyhinde yazdıktan sonra onun emrine girdiğinden tutun da biz gazete  kurarken 'Bunlar AK Partili, gazeteleri satın alıp topluyorlar ama biz elimizdeki gazeteyi  satmayacağız, zira biz bu şehrin en dürüst sosyal demokratlarının son kalesiyiz' şeklinde  yazdıktan bir hafta sonra, gazetelerini satıp AK Partililerin yanında çalışmaya başlayanların  tüm yazıları elimizde mevcut.  Zaten bu tür insanlar yüzünden bu gazeteyi kurmadık mı? Hamdolsun bu gazete  kurulduktan sonra bir çok şey eskisi gibi olmadı. Yanlış iş yapmak isteyenler önce DENGE  Gazetes’ini aklına getirdi, ondan sonra yapmak istediği bir çok işten vaz geçti. Ancak son  zamanlarda işlerimin yoğunluğu nedeniyle bazı konuların üzerine gidemedim. Bunu fırsat  bilen bazı siyasetçi, bürokrat ve iş çevresi yeniden eski alışkanlıklarına dönmeye başladığını  öğrenince, ilk önce onları uyarıp daha sonra gereğini yapmak üzere yola koyuldum. Nedir bu  konular derseniz, konularımız biraz fazla. Yerimiz ne kadarına yeter bilemiyorum. Ama önce AK  Parti İl Başkanı’nın yaptığı hata sonrasında görevden alınan şube müdürü arkadaşımızdan  başlamak istiyorum.      
Malumunuz bundan bir kaç ay önce AK Parti il Başkanı, DSİ gibi büyük bir kurumdan  sorumlu olarak bir il yönetim kurulu üyesini görevlendirmişti. Biz bu görevlendirmenin  ardından, yapılan görevlendirmenin fevkalade yanlış olduğunu, zira o arkadaşın o işin  altından kalkamayacağını, o kuruma zarar verebilecek bazı talepleri olabileceğini yazmamıza  rağmen, İl Başkanı o arkadaşı oraya görevlendirdi. Görevlendirmeyle de kalmadı, daha sonra  kendi yardımcılığına getirdi. Oysa ki bir önceki DSİ Bölge müdürü, o kişi yüzünden, 'düz  mühendis yapın beni, bu adamın isteklerinden bıktım' diye Genel Müdürlük’e dilekçe vermiş ve  bu nedenle de Ankara’ya tayin olmuştu. Aynı adam, bizim bunca yazılarımıza rağmen DSİ den  sorumlu yönetim kurulu üyesi olarak görevlendirilince, bu kez 71. Şube Müdürü’nün başına  çöreklendier.  Allah'ın günü onun yanından çıkmaz oldu, hatta bir kez bizzat ben gözlerimle  gördüm.   Şube Müdürü, adamın isteklerinin  tamamı partinin istekleridir düşüncesiyle, gayet iyi  niyetli bir biçimde taleplerini yerine getimeye çalışsa da adamın isteklerinin bir kısmı şartları  zorlayınca, bu kez Bölge’deki insanlar ve kurum bu işten haklı olarak rahatsızlık duymaya başladı ve adamcağız geçtiğimiz ay görevinden alındı. Görevden alınan arkadaşı iyi tanıdığım  için konuyu araştırıp neden alındığını öğrenme gereği duydum.  Yaptığım titiz çalışma  sonucunda adamcağızın, bu maharetli parti yöneticisinin olur olmaz işlerini yapmaya çalıştığı  için görevinden alındığını öprendim. Şimdi Sayın AK Parti İl Başkanı’na buradan soruyorum , yaptığından mutlu mu? Suçsuz bir insanın görevine son verilmesine neden olduğu için  vicdanen rahat mı? Biz burada laf olsun torba dolsun diye mi yazıyoruz? Yoksa bir şeyleri  araştırıp soruşturduktan sonra mı yazıyoruz? Görevden alınan arkadaşla ilgili en ufak bir şey  yapamamanın ezikliğini yaşıyor mu?  İnsan biraz etrafında olup bitenlere bakmaz mı? Sırf  birileri istedi diye icraat yapılır mı?         Diğer konularımıza geçmeden yine bize ayrılan yer bitti. Nasip olursa önümüzdeki  günlerde yapacağı yıkım işlemini çeteye veren Belediye Başkanı’nın icraatlarından devam  edeceğiz. Ardından da bir sendika başkanının duvarından okuduğum bir konunun üzerine  gideceğim. Konu çok vahim bir konu. Büyük bir kamu kuruluşunun bölge müdürü ve şube  müdürünün iş verdikleri müteahhidin arabasına binerek onunla yemeklere gittiklerini yazmış. Bu hem çok ayıp, hem de çok büyük yanlış bir durum. Konuyla ilgili biraz detaylı yazmak istiyorum, şimdilik bu kadarı ile yetinelim. Hoşça kalınız 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR