AİLE YAŞAMI

Temeli Cennette atılan bir kurum Aile. Tarafları erkek ve kadın olan ailenin ilk aktörü de bir Peygamberdir. Hz. Adem (a.s.) ve eşi annemiz Hz. Havva’dır ilk alenin çekirdek kişileri.

Dünya, insan merkezli bir yaşama kodlanmış, insan da aile merkezli bir yaşam için.Kurumsal ailenin tarafları olan erkek ve kadının yaratılış fıtratları da aile merkezli kodlanmıştır.

Aile, nikah ile inşa edilen bir müessesedir. Nefsin ıslahı, neslin devamı ve toplumun felahı ailenin kurumsal gerekçesidir. İyi kurulmuş ve sağlam kodlanmış bir aile, bu unsurların dengeli bir şekilde yaşanmasını ve yansımasını sağlar.

Ailenin huzurlu olarak devamı; sevgi, saygı, sadakat, samimiyet ve sabır gibi önemli değer ölçüsü unsurlarla gerçekleştirilir.

“Eşinin elini tutunca kişinin parmakları arasından günahları dökülür” hadis-i şerifi, aile kurumunun nasıl bir formatta yürütülmesini ifade eder.

“Eşlerin bir birlerinin yüzüne ve gözüne bakmaları halinde, Allah da onların yüzüne rahmet nazarıyla bakar” hadis-i şerifi de aile içi huzurun şifresini anlatmaktadır.

Eşler arası sevgi; nefsi duyarlılık merkezli nostaljik bir duygu olmamalıdır. Birbirini anlayan, birbiriyle yanan, yokluğuna dayanılamayan, her an hatırlanan bir duygu oluşturmalıdır ailenin temelini.

Eve gelmesini istenmeyen, geldiğinden rahatsız olunan bir koca aile için bir yüktür artık. Ev içinde yüzüne bakılmaktan huzur duyulamayan bir hanım evin erkeği için çekilmez aktörlerden biri olmuştur.Erkek; yolu beklenen, kadın; gözüne bakıldığında huzur veren olmalıdır.

Sevgisiz bir aile; başarısızlıkların habercisi, huzursuzluğun ve mutsuzluğun da adresidir. Aileyi oluşturan eşler arasında sevgi ve güven ortadan kalmışsa, aile yapısı çökmeye başlamıştır. Mutlaka tamiri ve tadili gerekmektedir. Yanlışın kimde olduğu tartışmasına girilmeden, taraflar kendilerince fedakârlık yapmalı, bunun bir ibadet olduğu bilinmelidir.

Günümüzde aile kurumu hem çok mesafe almış hem de çok yaralanmıştır. Modernitenin, sekülerizminve iletişim araçlarının hayata hakim olması en çok aile kurumunu yıpratmış, yaralamış ve çökertmiştir.

Müslüman aile,modernite ile savaşmalıdır. İslamın karşısında modernitenin ayakta durma şansı sıfırdır. İnancımızın ve yaşamımızın ilahi kaynağı olan Kur’an ebediyete kadar hayatta kalacaktır, ayrıca  1400 yıllık süreç içinde Sünnete uygun bir aile geleneği de oluşmuştur.Kur’an ve Sünnet hayatta ve ayakta oldukça, ne modernite ne sekülerizm ne de iletişim dünyası hayatın akışını etkileyip değiştiremez.

Kur’an ve Sünnette bağlı olmak; aileyi zehirleyen, yıpratan, ve yıkan bütün unsurları ortadan kaldırıp, sağlam bir aile yapısı oluşturur. Bu nedenle; evlilikler değer merkezli olmalı, aile yaşamları Kur’an ve Sünnete bağlı olarak kodlanmalıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR