AĞRISIZ TEDAVİ

AĞRISIZ TEDAVİ
Ağrısı ve Kanamasız Lazerli Hemoroid Tedavisi

Hemoroid hastalığında yapılan başarılı operasyonlarla Samsun Büyük Anadolu Hastaneleri, "Anorektal Cerrahi ve Hemoroid Tedavi Merkezi " olma yolunda büyük yol kat etti.

Hemoroit hastalığının belirtileri, önlemleri ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi veren Samsun Büyük Anadolu Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Sedat Ocak, yapılan ağrısız ve kanamasız lazerli operasyonlarla hastaların mutlu bir şekilde normal yaşantılarına döndüklerini dile getirdi.

" Anorektal Cerrahi ve Hemoroid  Tedavi Merkezi " olma yolunda büyük yol kat ettiklerini de belirten Samsun Büyük Anadolu Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Sedat Ocak, halk arasında basur olarak bilinen hemoroid hastalığı ve lazerli tedavi yöntemi hakkında detaylı bilgi verdi

“Hemoroid  hastalığının toplumda bir tabu olarak görüldüğünden sıklığı düşünülenden daha fazla olduğuna dikkat çeken Samsun Büyük Anadolu Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Sedat Ocak, "Hemoroid  hastalığı toplumun yaklaşık %50 nüfusunu etkileyen, erkek ve kadınlarda görülen bir durumdur. Hemoroidal damar yastıkçıkları herkeste bulunur ve makat toplar damarlarının anüsün (makat) tam olarak kapanmasına yardımcı olur. Ancak bu yastıkçıklar genişler, sarkarsa şikayetlere ve sorunlara neden olur. Mayasıl ya da tıbbi adıyla hemoroid, hastaların utanmaları, muayene olmaktan korkmaları gibi nedenlerle genellikle geç  teşhis ediliyor ve zamanında tedavi edilmeyen hemoroidler ilerleyip dayanılmaz ağrılara, şişliklere, kanamalara, kansızlık ve halsizliğe neden oluyor. Bu durum özellikle zayıf hemoroidal doku içindeki damarlara baskı olduğu zamanlarda daha da belirgin olur. Hemoroid damarlarının enflame olup şişmesi durumunda hemoroidler sorun olmaya başlar. Kaşıntı, yanma, ağrı, hassasiyet, kanama başlıca şikayetlerdir. Bu durum tuvalet yapılması sırasında ıkınmalarda daha belirgin hal alır. Sıklıkla makattan kendiliğinden ya da dışkılamayla kan gelmesi, klozetin kana bulanması gibi şikayetlerle ön plana çıkan bu hastalık, 10 hastadan 4'ünde hiçbir şikayete neden olmadan da var olabilmektedir. Hastalar, önce utanmaları nedeni ile hemoroidi geçici kendi yöntemlerini denerler ancak şikayetlerinin bir süre sonra tekrardan ortaya çıkmasıyla dayanılmaz hale gelir.” dedi.

Tekrar edici bir hastalıktır

Hemen hemen herkes  hayatının bir döneminde hemoroid  sorunuyla karşı karşıya kalabileceğini belirten Op. Dr. Sedat Ocak , "Hastalık tedavi edilmezse kansızlığa, bu da halsizlik, yorgunluk, televizyon karşısında uyuma, merdiven çıkarken çabuk yorulma gibi yakınmalara neden olur. Ayrıca ilerleme durumunda da tüm hemoroidlerin dışarıda kalmasına bağlı ağrılı, kanamalı, ödemli şişlikler ile çok gürültülü hemoroid krizleri yaşanır. Bu hastalar dayanılmaz ağrı kanama şikayetleri ile çoğunlukla acil servislere başvurmak zorunda kalırlar. Sık görülen iki tip Hemoroid vardır. İç Hemoroidler : Normalde anüs(makat) iç kısmında bulunur.  Dış Hemoroidler : Makat(anüs) dış kısmında bulunur. İç hemoroidler makat içinde bulunduğundan daha az ağrı hissi verir, hastalık ilerlemedikçe dış kısımda fark edilmezler. Dış hemoroidler daha belirgin şikayetlere neden olurlar ve daha çabuk fark edilirler.

Hemoroid hastalığı oldukça rahatsızlık veren bir hastalık olmasına rağmen, hayatı tehdit edici bir durum değildir. Hemoroid şikayetleri bir kaç gün içinde kaybolur ancak daha kötü bir şekilde tekrar edici hastalıktır.” diye konuştu.

Lazerle hemoroid tedavisi

Hemoroid hastalığının cerrahi bir işlem gerektiren 3. ve 4. derece hemoroid yastığının çıkarılması durumunda, lazer tedavisi hastanın ağrılı dönemlerinin geçmesi açısından iyi bir sonuç vereceğini dile getiren Ocak, “Lazer hemoroidoplasti veya genel anestezi altında kontrollü lazer enerjisi uygulanarak hemoroid yastıkları içeriden yok edilir. Lazer hemoroidoplasti bağırsak mukozası ve anüs etrafındaki kas yapılarda yüksek derecede koruma sağlar. Mukoza altına uygulanan kontrollü lazer lazer enerjisi hemoroidal büzüşmeye ve yeni bağ dokusu oluşmasına yardımcı olur. Bu aynı zamanda sarkma oluşmasını veya tekrarlamasını da engeller. Geleneksel cerrahi yöntemlerden farklı olarak kesi yapılmadığından veya dikiş atılmadığından iyileşme süreci daha iyi sonuç vermektedir. Hasta bu girişim sonrasında daha az ağrı hisseder ve hastane 2 saat içerisinde taburcu olabilir.” ifadelerini kullandı.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum