Partilerin YSK ya verdikleri listelere bir hayli tepki var, bu tepkilere saygı duyuyorum, her vatandaş kendi karakterine, düşüncesine ve dünya görüşüne yakın insanları listelerde görmek ister, bu eşyanın doğasıdır, gayet normal bir durumdur. Ancak her seçim döneminde insanlar bu tür tepkileri verirler, belli bir zaman geçtikten sonra sandığa gidince yine eski partilerine oy verirler. Toplumun büyük değişim beklentilerinin dışında sürekli durum böyle olmuştur. Örneğin CHP iktidarının baskılarından, yokluktan, açlıktan bıkan insanlar merhum Menderesle birlikte Demokrat partiye yüklenip on yıldan fazla bir süre iktidarda tutmuşlar, o nesil devam ettiği sürece de belli oranda Demokrat parti iktidarda kalmaya devam edecekti, ama 27 Mayıs ihtilali olunca Askerler geldi ve tekrar CHP yi iktidar yaptılar. Ardından toplum yine sıkıştı ve Adalet partisini ve Demireli seçtiler uzun yıllar bu durum devam etti. Daha sonra 1989 ihtilali olunca toplum Askerden bıktı ve merhum Özal’ı işbaşına getirdi, Özal’ın Cumhurbaşkanı olmasıyla birlikte Anap bitme sürecine girdi ve Mesut Yılmaz’ın toplumun isteklerine göre değil de Derin Devletin isteklerine göre yaptığı siyaset sonucu Tarihin kirli sayfalarındaki 
yerini aldı.
 
    28 Şubat sürecinin ardından sıkışan toplum adeta hava alamaz hale gelince Tayyip Erdoğan Ak Partiyi kurunca toplum büyük bir teveccühle onu iktidara taşıdı ve yaklaşık 16 yıldan beri ülkeyi yönetmekte. Her iktidarın yıpranma payı olduğu gibi AK Parti ve liderinin de yıpranma payı oldu, 7 Haziran seçimlerinde toplum sarı kart gösterince Tayyip Erdoğan karşı atağa geçip yeniden seçim dedi ve 1 Kasımda tekrar iktidar oldu. Şimdi de durum 7 Hazirana benzer bir tablo ortaya koymakta ancak Başkanlık sandığı ile Vekillik sandığı ayrı olunca işler değişti. Vatandaşın genel kanaati Reise evet ama vekilliklerde isimlere göre hareket etme noktasında farklı tercihlerin olabileceği yönünde. AK Parti listelerini genel anlamda değerlendirdiğimizde bana göre listeler gayet güzel ama vatandaş bu konuda bayağı tepkili. Samsunda tepkisi 
olanlar kimler derseniz Yusuf Ziya Yılmaz’a olan kızgınlıklar ve Fuat Köktaş’a olan düşmanlıklar dışında listeye itiraz eden yok. Çiğdem Hanım’a da kızanlar var ama çok yoğun değil. Bu konudaki düşüncelerimi Samsunhaberler.tv de anlattım oradan detaylı olarak izlemenizi tavsiye ederim.    AK Parti listesinde ismi olmayan İki isme çok üzüldüm, bunlardan bir tanesi Adem Güney, bu arkadaş kadrolu aday adayı her seçimde aday adayı olur, teşkilatlara belli miktarlarda ekonomik destek olur, böylece AK Partiye katkı sağlar ki bu anlamda kendisini tebrik ediyorum, başka zaman zırnık koklatmayan bu arkadaşın en azından seçim dönemlerinde kadrolu aday adayı olup destek vermesi sevindirici bir durum. Ancak ben bu arkadaşın listeye girebilmesi için öyle uğraşlar verdim ki anlatamam, arkadaşın ticarette ve Avukatlıkta ne kadar başarılı bir arkadaş olduğunu, Salıpazarı ilçesinde yapılması ta yıllar önce planlanan Barajın neden bu güne kadar geciktiğinden tutun da siyasetteki ve ticaretteki üstün başarılarından, Cemaati müzilminin yurtdışı seyahatlerindeki katılımlarına dek tüm başarıları ilgili makamlara bildirmiş olmama rağmen listeye girememesi inanın şu mubarek Ramazan gününde beni fevkalade 
üzdü. Bu kadar becerikli bir insanı liste dışı bırakmak AK Partiye en büyük zarar değil mi? Oysaki bu arkadaş listede olsaydı partinin ne oy sıkıntısı kalırdı, ne de ekonomik sıkıntısı kalırdı. Ben bu arkadaşla Refah Partisinden beraber çalıştım, o il Başkanı ben de yardımcısıydım, ondaki maharetleri benden iyi bu şehirde kimse bilemez, böyle becerikli bir arkadaşın listede olmayışı beni kahretti!...
    Mubarek Ramazan gününde beni üzen ikinci olay da Kavak ilçemizin Devletlü vede mübarek insanlarından İmam Hatip Platform Böyyük Başkanı ve Eski Vekilimiz kıymetli Mehmet Kurt Hazretlerinin Evladı şahaneleri ve Şehrimizin yetiştirdiği ender Siyaset adamlarından birisi olan Hasanül Basri beyefendi Hazretlerinin listeye giremeyişi de beni ziyadesiyle üzdüğünü ifade etmek isterem. Bu arkadaşımızın kıymetini bilmeyen başta ben, ardından AK Partinin Genel Merkez Yöneticilerini buradan kınıyorum!.... Böyle mübarek, böyle çalışkan, böyle vatandaşıyla iç içe yaşayan bir Vekilin kıymetini bilmeyen bizlere yazıklar olsun diyerek sözlerime son veriyorum. Allah başta beni sonra da bu mübareğin kıymetini bilmeyen diğer vatandaşlarımızı affetsin diyerek sizleri Allaha emanet ediyorum.