ADAB-I MUAŞERET

Otobüs ve tranvaylarda gençelerin yaşlıları görmediği, erkeklerin kadınlara yer vermediği, genel olarak insanların engellileri fark etmediği bir tespittir artık. Müslümanlar olarak hayatımızı şekillendiren kaynak Allahın kitabı Kur’an ve Allahın elçisi Hz. Muhammed s.a.v. dir. Kur’anı kitap olarak tanıyan, Peygamberimizi rehber olarak kabuy eden müslümanların kendilerini ve toplumu rahatsız edecek yanlışlar yapmaları  izah edilemez bir durumdur. Eğer köklü hatalar varsa, imani konuları test etmek, ahlaki değerlerle olan mesafeyi iyi hesap etmek lazım gelir.

Adab-ı Muaşeret; İslam ahlakının gereği, İslamın özü, özeti ve hedefidir. İnsan davranışlarının tamamı da ahlak olarak tarif edilir. İnsanların bireysel ve toplumsal davranışları önce kendilerini, sonra toplumu ilgilendirir. Cemiyet içinde yaşamayı kural olarak sunan İslam dini, cemiyet fertlerinin birbirleriyle olan ilişkilerini de belirlemiş, bir kurala, sisteme bağlamıştır. İslamın ortaya koyduğu ve insanların yaşamaları için sunduğu sistemin bir kısmı hukikilik, bir kısmı ahlakililik arz eder.

İnsanların toplu taşıma araçlarında birbirlerine yer vermeleri hukuki değil ahlaki bir davranıştır. İslam ahlaki bu konuda öncelikleri belirlemiş ve insanlara sunmuştur. Yaşlıların, engellilerin, hanımların, güçsüzlerin, zayfıların, çaresizlerin durumlarına göre öncelikleri vardır. Bu gruplar da kendi içinde önceliklere sahiptir. Günüm gençliğinin toplu taşıma araçlarındaki duyarsızlığı ahlaki boyutlara ulaşmıştır. Yaşlıları, bayanları ve engellleri görmemezlikten gelmek marifet sayılmaya başlamıştır. Zaman zaman da bayanları tacize varan davranışlar artık sıradan hale gelmeş, ya bedeniyle, ya eliyle, ya diliyle ya da gözleriyle hanımların erkekler tarafından rahatsız edildiği bir ortama gelinmiştir. Her bir bayanın bir başka erkeğin ya annesi, ya kardeşi ya eşi olduğu düşünüldüğünde; bu tür davranışları yapanların kendi aile bireylerine karşı ne kadar büyük bir ahlaki kusur işledikleri anlaşılacaktır.

Bireysel ve toplumsal edep kuralları anlamına gelen “Adab-ı Muaşeret” her müslümanın özellikle ve titizlikle riayet etmesi gereken hususların başında gelmektedir. Güzel ahlakı tamamlamak için geldiğini bildiren bir Peygamberin ümmeti olarak, bu evrensel mesajın yerine getirilmesi her müslüman için temel bir sorumluluktur. Her bir davranış İslamilik arz edecek sorumlulukla şekillenmelidir.

İtikat, ibadet ve ahlak başlıklarıyla özetlenen İslam, hayatın bütün safhalarını detaylarına kadar şekillendirmektedir. İnsanların birbirlerine karşı hukuki ve ahlaki sorumlulukları da bu kapsamda değerlendirilmelidir. Toplu taşıma araçlarında saygı ve hürmetin, sevgi ve muhabbetin sınırları ve şekli İslami ahlak kurallarının en başında yer almaktadır. Yaşlıları ve engellileri görmemek değil arayıp bulmak gerekir. Bayanları taciz etmek değil, taciz edeni kolundan tutup atmak lazım gelir.

Bu konuların bir eğitim programı içinde mutlaka çocuklara, gençlere ve toplumun bütün katmanlarına öğretmek ve hatırlatmak lazımdır. Başta okul v ecamilerde olmak üzere mutlaka insanlar arası ilişkilerin önemi ve özelliği, öncelik ve gerekliliği topluma anlatılmalı ve benimsetilmelidir. Herkes kendi pozisyonuna göre bu konudan sorumludur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR