25 HAZİRANDA KUYRUĞA GİRECEĞİZ

Atalarımız aç tavuk kendisini darı ambarında zanneder derken çok yaşanmış hadiselerden sonra söylemişlerdir, yoksa kimse durup dururken işkembei kübrasından böyle bir söz söylemez. İnsanın fikri neyse zikri de odur derler ya buda onun gibi birşey, insanoğlu öyle enteresan bir yapıya sahiptir ki aklınız şaşar, herkesin kendisi gibi düşündüğünü zanneder, herkesi aynı yapıda zanneder. Siyaset yapan insanlar da bu tür insanlardan oluşunca komik ve gülünç bir duruma düşüyorlar, oysa siyaset yapan insanlar ağızlarından çıkanı bilmek zorunda olan, iki düşünüp bir konuşan insanlardan seçilmesi lazım. İşin içine ahbap, çavuş, dayı yiyen gibi unsurlar girip siyaseti kendi dar çerçevelerinde yapan insanlar toplum nazarında rezil olmaya mahkumdurlar. Bu konuya neden girdiğime gelince yaklaşık bir haftadan beri İYİ Parti İl Başkanı Ömer Süslü’nün gülünç basın beyanatlarını gördükçe yazmak zorunda kaldığımdan bu konuya girdim.

 

    İnsanoğlu çok nankör bir yaratıktır, elli kez iyilik yaparsınız ama bir kez yapmayınca sizden kötüsü olmaz, Ömer Süslü MHP’de il Başkanlığına aday olduğunda karşısında Erkan Avcı vardı, Erkan Avcıyı çok eskiden beri tanırım, onun olduğu yerde ot bitmez, dostu olmaz, adamı olmaz, ilkesi de dostu da menfaatidir. Erkan Avcı ile Ömer Süslü karşı karşıya geldiğinde ben Ömer Süslüye destek vermiştim, şimdi de aynı durum olsa yine aynı şeyi yaparım Ömer Süslüyü çok tanımam ama Erkan Avcının yüzde biri kadar topluma zarar verecek bir insan olmadığı kanaatindeyim. Ancak Ömer Süslü sürekli olarak kendisini farklı yerlerde gördüğünden hakikatleri göremiyen zavallı bir kardeşimiz olduğunu yeni anlama imkanım oldu. Nerden bu kanaate vardın derseniz bu arkadaş bu şehirde yaşayan bir insan ve benim geçmişte kimlere eyvallah etmediğimi, kimlerle adeta savaştığımı, neler yaptığımı bilmiş olmasına rağmen bize yandaş medya demesi gerçekten onun çok ama çok basiretsiz ve  öngörüsü olmayan bir siyasetçi olduğunu ortaya koymakta.

 

   Arkadaşımız yaptığımız haberlerle ilgili onlar yandaş medya 25 Haziran sabahı kapımıza gelip bize yalvaracaklar, Başkanım biz ettik sen etme mecbur kaldık da yaptık diyecekler gibi haddini aşan çok ama çok komik bir beyanat vermiş. Bu Fakir bu şehirde AK Partinin en güçlü olduğu dönemde AK Partinin Bakanından, belediye Başkanına, Çetesinden, mafyasına elinde gerek iktidar gücü gerekse silah gücü olan onca insana karşı dik durmuş vurmuş vurulmuş, cezaevinde yatmış, bedel ödemiştir. Yetmedi, yazdığım yazılardan ötürü eleştiri sınırını aştığım gerekçesiyle tam dörtyüz bin lira tazminat ödedim. Şimdi bu zavallı çıkmış diyorki bu haberleri yapanlar iktidar yandaşları, haberi bizim dışımızda bir gazete yaptı zaten başka da yapan yok. Şimdi biz olduk iktidarın yandaşı onlar oldu iktidar karşıtı mücahitler öyle mi, sevsinler onları.

 

    Bir insan hangi işi yaparsa yapsın önce kendisini tartıp okkasına bakacak, özgül ağırlığının ne olduğuna bakacak, cemaziyel evvelindeki icraatlarına bakacak ondan sonra konuşacak. Kafasını kuma sokup konuşmayacak, hele, hele de siyaset yapıyorsa çok daha dikkatli olacak, siyasette on yıl önce konuştuğunu birisi çıkarıp önüne koyunca şaşırıp kalmayacaksın. Basın camiası içerisinde dünya görüşü açık ve net belli olan ama haksız olan kim olursa olsun karşısında dimdik duran bu fakirden başka kimse varsa Ömer Süslü söylesin de bizde bilelim. Biz on yıl önce kurulduğumuz gün ne demiş isek bugün aynı şeyleri söyleyecek kadar ilkeli duruyoruz. 2008 yılında Vezir Hazretleri ile ilgili ne demiş isek bugün de aynı şeyleri söylüyoruz, Adem Güneyle veya Suat Kılıçla ilgili ne demiş isek bugün de aynı şeyleri söyleyecek kadar mert ve delikanlıyız. Ömer Süslü gibi daha önce lider dediğimiz Devlet Bahçeliyi satıp Meral Hanıma gitmedik, AK Partili onca insanla mahkemelik olduk ama asla  AK Partinin tüzel kişiliğine ve liderine karşı en ufak bir duruşumuz olmamıştır. Çağatay Kılıç’ın Bakanlık yaptığı ve en güçlü olduğu dönemde hiç eyvallahımız olmadı, dünya kadar ekonomik kaybımız oldu yinede bildiğimiz yoldan şaşmadık. Bu işler Ömer Süslünün dediği gibi olsaydı biz onun gibi yüzde onluk parti il Başkanlarını değil yüzde elli oy oranı olan iktidar partisinin yöneticilerine gider yandaşlık yapardık. Umarım 25 Haziranda İYİ parti bir Vekil çıkarır da Ömer Süslü en azından bir Vekil aldım diye teselli olur. Biz günde kırk kez yaradanın  huzuruna varıp “ iyyake nabudu ve iyyake nestein” yani Ancak sana ibadet eder senden yardım beklerim diyoruz, bizim için Ömermiş, Meralmiş, Özyermiş hiç farketmez, topu gelse vız gelir tırs gider. Aslında Ömer Süslü beni iyi tanır, MHP İl Başkanı olduğu dönemde Erhan Usta ve Bafradan seçilen Milletvekili arkadaşla beraber benden randevu alıp ziyaretime gelmek istediler ben de olur demiştim. Ömer Süslü beni başkalarıyla karıştırmış olacak ki benim onları akşama dek bekleyecek yalamalardan zannetmiş olacak ki verdiği randevu saatinden itibaren yarım saat gecikip gelemeyince ofisten ayrıldım, onlar da yazı  işleri müdürümle görüşmek zorunda kaldılar. Onlar için söz verip durmamak vakıayı adiyeden olabilir ama benim için muhatabım kim olursa olsun randevusuna sadık kalmak zorundadır, ben de aynı şekilde randevuma sadık kalmak zorundayım. Şayet randevuma gecikeceksem muhatabımı arar özür beyan ederim veya ne kadar gecikmeli geleceğimi söylerim. Ömer Süslü gibi muhataplarımı beni sonsuza dek beklemek zorunda olan insanlar olarak görmem, muhatabıma değer veririm, adamlık da budur. Ömer Süslüye eski bir siyasetçi ve ağabey olarak tavsiyem konuşurken azıcık düşünsün ondan sonra konuşsun, Hazreti Ömer, Sırrın senin esirindir, onu konuşunca sen onun esiri olursun buyurmakta. Sanırım matlup hasıl oldu kalın sağlıcakla

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
12 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR